sponsorlu reklam Admatic -sponsor

9.Sınıf Edebiyat 4.Tema Dilin Zenginliği Roman Ders Notları PDF (Yeni Müfredat)

 9.Sınıf Edebiyat Yeni Müfredat 4.Tema Dilin Zenginliği Hikaye Ders Notları PDF, Konu Anlatımı 2024-2025 9.SINIF EDEBİYAT DERS NOTLARI,KONU ANLATIMI YENİ MÜFREDAT, EDEBİYAT DERS NOTLARI YENİ MÜFREDAT, EDEBİYAT DERS NOTLARI PDF, 9.SINIF EDEBİYAT KONU ANLATIMI YENİ MÜFREDAT,9.sinif-edebiyat-4.tema-dilin-zenginligi-ders-notlari-pdf-yeni-mufredat 

derskonum.com'un  değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.


Derskonum.com ailesi  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 9.Sınıf Edebiyat Yeni Müfredat 3.Tema Dilin Zenginliği Hikaye Ders Notları PDF üzerine bir paylaşım yazacağız. 


Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

doğru konum= derskonum

destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız


Sizler için tema tema düzenledik.. 
İstediğiniz temanın alt başlığına tıklayarak notu indirebilirsiniz.
İstek ve şikayetleriniz için lütfen yorum kısmına düşüncelerinizi yazınız.
derskonum.com ailesi iyi çalışmalar diler :)

9.Sınıf Edebiyat 4.Tema Dilin Zenginliği Roman Ders Notları PDF (Yeni Müfredat) BİLGİ NOTLARI


Değerli takipçilerimiz önce 4.temanın içeriği hakkında kısa bir bilgi paylaşalım. 4.Temada hangi konular, hangi başlıklar var birlikte bakalım.
4.Tema 9.Sınıf Edebiyat dersinin son ve en uzun teması. Toplamda 100 sayfalık bir tema. Bu 4.Tema 5 ana başlıktan oluşmakta ve bunlar sırayla şu şekilde:
  1. OKUMA: ROMAN
  2. OKUMA: ELEŞTİRİ
  3. EDEBİYAT ATÖLYESİ: KONUŞMA
  4. DİNLEME/İZLEME: OTOBİYOGRAFİ
  5. EDEBİYAT ATÖLYESİ: YAZMA
Biz de burada 1.Bölüm olan  "OKUMA: ROMAN" notlarını paylaşacağız. 



  1. OKUMA: ROMAN kısmında hangi alt başlıklar yer almaktadır ?

KONUNUN ALT BAŞLIKLARI SIRAYLA 👇👇

4.TEMA : DİLİN ZENGİNLİĞİ (ROMAN) BİLGİ NOTLAR  PDF İÇERİĞİ

1-Roman Nedir?  Özellikleri, Türleri

2-Roman Türünün Tarihi Gelişimi

3-Roman Tahlili Nasıl Yapılır?

4-Romanda Kullanılan Anlatım Teknikleri

5-Üslup Nedir? Anlatımın Özellikleri

6-Roman ve Tiyatronun Yapısal Karsılaştırılması



.


Hazırlayan:

Mustafa ŞAHİN

Kaynak: derskonum.com

9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSNOTLARI

YENİ MÜFREDAT PDF

 


4.TEMA : DİLİN ZENGİNLİĞİ (ROMAN) BİLGİ NOTLAR  PDF İÇERİĞİ

1-Roman Nedir?  Özellikleri, Türleri

2-Roman Türünün Tarihi Gelişimi

3-Roman Tahlili Nasıl Yapılır?

4-Romanda Kullanılan Anlatım Teknikleri

5-Üslup Nedir? Anlatımın Özellikleri

6-Roman ve Tiyatronun Yapısal Karsılaştırılması

 


 

1-Roman Nedir?  Özellikleri, Türleri

Roman Nedir ?

İnsanın başından geçen serüvenleri, iç dünyasını, toplumsal bir olay ya da olguyu, insan ilişkilerini ve değişik insanlık durumlarını anlatan edebi türe roman denir.Olmuş ya da olması mümkün olayları ayrıntıya inerek anlatan uzun yazı türüdür.

Roman Türünün Özellikleri

*Olay çevresinde oluşan anlatmaya bağlı uzun bir edebi türdür.                         

 *Kişi sayısı çoktur.

*Olmuş ya da olabilecek olayları anlatır.

*Kişilerin, özellikle de baş kişinin yaşayışı ayrıntılı anlatılır. Kişilerin fizyolojik, psikolojik ve sosyal özellikleri ayrıntılı olarak verilir.

*Ruh  çözümlemelerine romanda geniş yer verilir.

*Kahramanlar, genellikle insandır ancak hayvan­ların kahraman olduğu romanlar da vardır.(Abbas Sayar'ın Yılkı Atı adlı eserinde kahraman bir attır.Dünyaca ünlü  George Orwell'in yazdığı Hayvan Çiftliği vs. )

*Genellikle geniş bir zaman dilimi kapsar.              

*Romanın üç ana ögesi olay örgüsü, karakter ve çevredir.

*Romanda kişiler, genel olarak geniş bir zaman çerçevesinde, hayatlarının akışı içinde işlenir.

*Olaylar genellikle üçüncü kişi ağzıyla, kimi zaman da birinci kişi ağzıyla anlatılır.

*Birden fazla olay ve kişi, geniş bir zaman dilimi ve  çevre vardır. Betimlemeye ağırlık verilir.

*Serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşur.

*Anlatımda mektup, anı, günlük gibi türlerden ya­rarlanılır.

*Konuda sınır yoktur. Ancak genel konular gerçek  yaşamdan alınır.

ROMAN VE HİKAYE KARŞILAŞTIRMASI

BENZERLİKLER

Her ikisi de olay çevresinde gelişen anlatmaya bağlı edebi metin türüdür.

Her ikisinde de serim,düğüm ve çözüm bölümleri vardır. (Durum hikâyeleri hariç)

Her ikisinde de gerçek veya gerçeğe yakın olaylar anlatılır.

Her ikisinde de olayların geçtiği zaman ve mekân bellidir.

Her ikisinde de yapı unsurları ortaktır. (Olay-zaman-mekan-kişi-anlatıcı-bakış açısı vs.)

derskonum.com

FARKLILIKLAR

Hikâye kısa ve orta uzunlukta bir yazı türüdür. Roman ise uzundur.

Hikâyede kişi sayısı azdır. Romanda kişi sayısı fazladır.

Hikâyede genelde bir tek olay vardır. Romanda ise birden fazla. Bazen romandaki bir olaydan hikaye bile çıkabilir.

Hikâye olayların sebebini araştırmaz. Roman ise ele aldığı konuyu, bir mesele haline getirir.

Hikâye her zaman tek konu üzerine kurulur. Roman tek bir konuyu bile bölerek, başka kişilere bulaştırarak çoklaştırır.

Hikâye tek boyutludur, roman ise çok boyutludur.

Hikâyede betimlemeler yüzeyseldir. Romanda ise hem çevre hem kişi tasvirleri geniş yer tutabilir.

 

Romanın Yapısı

          Tema/Konu

Bir metinde asıl anlatılmak istenen duygu, düşün­ce veya hayale; temel çatışmanın en kısa ve ya­lın şekilde ifadesine tema denir.  Dolayısıyla zaman, mekan, olay ve kişiler temanın belirlenmesini sağlar.

Tema daha genel ve soyuttur. Konu ise daha özel ve somuttur..

 

 

Örnek: 

**Tema: Aşk--          **Konu: Vatan aşkı, Ferhat ile Şirin aşkı

 Tema: Özgürlük   ***Konu: ABD'de siyahilerin özgürlüğü..

*****Tema yapı unsurları arasında olmasa da yapının tüm unsurlarını bir araya getirir.******

          Olay/Olay Örgüsü

Metindeki kahramanlar arasında geçen her şey "vakıa" olaydır Edebi metinlerde, eseri oluşturan bütün ögelerin, bir ana tema çevresinde bir araya gelerek belli bir sistem, düzen oluşturmasına olay örgüsü denir.

 

               

 

ÖRNEK OLAY:

 

Bihruz Bey'in Periveş adında genç bir kadına aşık olarak ailesini ve hayatını hiçe sayması ve sonunda yaşadığı derin hayal kırıklığı.

ÖRNEK OLAY ÖRGÜSÜ:

1- Bihruz Bey,Çamlıca tepesinde, kibar,genç ve güzel bir kıza sırılsıklam âşık olur.
2- Ertesi hafta yine oraya gider ve mektubu onun arabasına atar. Fakat bir daha onu hiç göremez.
3- Yemeden içmeden kesilir, yataklara düşer, işini, annesini ihmal eder.
4- Keşfi Bey, Bihruz'a  Periveş'in öldüğünü söyler.
5- Şehzadebaşı'nda bir ramazan akşamı gezinirken Periveş'e çok benzeyen bir kadına rastlar; onu Periveş'in ablası sanır; kadından kardeşinin mezarının yerini sorar. Bihruz Bey'in ahmaklığını anlayan Periveş, ona, aradığı kadının kendisi olduğunu söyler.
6- Periveş'in sokak kadını olduğunu anlar bir hayal kırıklığına daha uğrar.

Kişi Kahramanlar

Anlatılan olaylar belirli kişiler tarafından gerçekleştirilir ve olaylar sırasında her kahramanın belli bir rolü bulunmaktadır. Roman kişileri kadro olarak eserde oldukça zengin bir şekilde yer almaktadır.  Kahramanlar genellikle insanlardan oluşur. Bazı yapıtlarda insan dışı varlıklar kahraman olarak karşımıza çıkabilir.

 Mekan:

*Mekan, yaşanan olayların sahnesi durumundadır.

*Kişi ve nesnelerin birbirine olan konumunu gözler önüne serer.           

 Zaman:

Olayın gerçekleştiği an-anlar.

Anlatmaya bağlı metinlerin hiçbiri zaman kavra­mından bağımsız bir şekilde düşünülemez.

Bir yapıt içerisinde geçen ve zaman anlamı ta­şıyan sözler, olayın gerçekleştiği zamanı ifade eder.

*Belirli-Belirsiz  (Zaman ifadesinin olup olmaması)

*Dar-Geniş  (Yaşanılanların hangi zaman aralığında geçtiği )

·         Anlatıcı:

Anlatmaya bağlı metinlerde dil, edebi dilin özelliklerini yansıtır.

Metinler, ya I. tekil kişinin ağzından ya III. tekil kişinin ağzından anlatılır.

 I. tekil kişi olayın içindeyken III. kişi ise ya gözlemci ya da tanık olarak kendini ifade eder.

 

·         Bakış Açısı

 

*İlahi (Tanrısal-Hakim) Bakış Açısı: Anlatıcı, olup bitenlerden haberdardır, olayda geçen kişilerin düşüncelerini, olayın nasıl sonuçlanacağını bilir. Anlatım 3. kişi ağzından gerçekleşir.

Erdem arkasına bakmadan yürüyordu. Sinirliydi. Belli ki onu çok kızdırmışlardı. Öfkesi her halinden belli oluyordu. Eliyle garip işaretler yaparak hızlı hızlı yürüyor, bir yandan da eve gidince neler yapacaklarının bir bir planını yapıyordu. İntikamını mutlaka almalıydı. Bu yapılanlar asla onların yanına kalmamalıydı. İlk olarak Ahmet’e nasıl bir ceza verebileceğini düşündü. Mutlaka işe Ahmet’ten başlamalı diyordu içinden. Çünkü onu en çok onun kalleşliği yıkmıştı. Hâlbuki Ahmet onun yıllardır can ciğer dostuydu. Yediği içtiği ayrı gitmezdi. Ne oldu da böyle iki kanlı bıçaklı düşman olmuşlardı.

 

*Gözlemci Bakış Açısı: Anlatıcı, olayda geçen kişilerin düşüncelerini ve olayın nasıl sonuçlanacağını bilmez, sadece 3. kişi olarak olup bitenleri dışarıdan gözlemleyerek anlatır. Bir kamera gibidir.

 "O akşam yağmurlu bir hava vardı. Henüz sonbahar ayları yaşanıyordu. Bekir, yemeğini erken yemişti ve  odasına gidiyordu. Birden kapıya yöneldi, içeridekilere “Ben biraz hava almaya çıkıyorum.” diye seslenerek dışarı çıktı. Evlerinin bulunduğu dar sokaktan usulca geçerek sahile doğru yürümeye başladı. Ara sıra sokağın kuytu bir köşesinde duruyor, aç köpeklerin kavgalarını izliyordu."

 

*Kahraman Bakış Açısı: Olaylar 1. kişi ağzından anlatılır; yani kahraman olayı kendisi anlatır. Okuyucu, olayı yaşayan kişinin kendisinden dinler.

"Simit yiyerek yürüyorum. Tek tük geçenler dönüp bana bakıyorlar. Kılığı düzgün bir adamın sokakta simit yemesi yasak gibi. Bütün yasaklar gibi bunun da kaçamak yolu yok mu? Simidi kırdım ve ceketimin cebine attım . Tek elimle bir lokma kopararak kimseye sezdirmeden bitirdim"

.

Romanda yapı unsurları derken temelde Olay-Zaman-Mekan-Kişiler ana unsur olarak alınmalı.

Tema-Anlatıcı ve Bakış Açısı ise yan unsur olarak ifade edilmelidir.

 

 

Roman Türleri

          1. Akımlarına Göre Romanlar

          2. Konularına Göre Romanlar

 

a)  Klasik Roman: 

b) Romantik Roman: 

c)  Realist Roman: 

ç)  Natüralist Roman: 

d-Egzistansiyalist roman: 

e-Modern roman: 

f-Postmodern roman: 

 

a- Sosyal roman: 

b- Tarihî roman: 

c- Macera (Serüven) Romanı: 

d-Polisiye romanlar ve egzotik romanlar

e-Egzotik Roman

g- Psikolojik (tahlil-çözümleme) Roman: 

g-Fantastik roman: 

h-Bilim kurgu romanı: 

 

 

Roman Türleri

Romanlar bağlı oldukları edebî akımlara ve konularına göre sınıflanabilir.

 

1. Akımlarına Göre Romanlar

a)  Klasik Roman: Klasisizm akımı etkilidir.Bu akımda roman türü çok az gelişmiştir. Çünkü akım tiyatroda etkilidir.M. de La Fayette'in Princesse de Cleves adlı romanı, klasik romanın önemli bir örneğidir.

 

b) Romantik Roman: Klasik akıma tepki olarak doğan Romantizm, olayların duygusal açıdan yansıtılmasına önem verir ve kuralcılığı reddeder. Victor Hugo'nun Sefiller'i, Namık Kemal'in İntibah'ı bu akıma uygun örneklerdir.


c)  Realist Roman: Olayları, insanları ve toplumları gerçekçi açıdan yansıtan romanlardır. Stendhal'in Kızıl ile Karası Tolstoy'un Savaş ve Barış'ı, Halit Ziya'nın Mai ve Siyah'ı realist akımın etkisindedir.

 

ç)  Natüralist Roman: Olayları ve kişileri bir bilim adamı gözüyle inceleyen natüralist romancılar gerçekçiliği ileri boyutlara götürmüşlerdir. Emile Zola'nın Meyhane'si, Alphonse Daudet'in Jack'i natüralist roman örnekleridir.

                                                                                                                                                                            derskonum

d-Egzistansiyalist roman:  Bilinçaltının ve felsefi düşüncelerin üzerine yazılan romanları kapsar.Sartre’nin "Bulantı" isimli romanı bu roman türünün bir örneğidir.

 

e-Modern roman: Romandan olay örgüsü, zaman, mekan, kahraman gibi öğelerinin değiştirilmesiyle ortaya çıkan yeni bir roman türüdür. Modernizm etkilidir. James Joyce’un Ulysses isimli romanı bu roman türünün bir örneğidir.


f-Postmodern roman: Söylemsel olarak mimaride başlayıp gelişen, kurumsal, kuramsal ve düşünsel alanlarda hızla yayılan bir roman türüdür.  Umberto Eco’nun Gülün Adı isimli romanı ve İtalio Calvino (Bir Kış Günü Eğer Bir Yolcu ) romanıbu roman türünün bir örneğidir.Türk edebiyatında ise; Oğuz Atay (Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Korkuyu Beklerken),Orhan Pamuk (Benim Adım Kırmızı, Kara Kitap, Yeni Hayat), Elif Şafak, (Mahrem, Pinhan, Bit Palas, Baba ve Piç) postmodern roman örnekleridir.

kaynak:derskonum.com

 

                                             2. Konularına Göre Romanlar
a- Sosyal roman: Toplumsal sorunları işleyen romanlar bu gruba girer. Bu tür romanlarda sosyal olay ve olguların (ihtilaller, sınıfsal kavgalar, ırkçılık, köyden şehre göç, yoksulluk...) nedenleri üzerinde durulur. Sosyal romanlar töre romanları ve tezli romanlar olmak üzere iki gruba ayrılır.

Aşağıdaki eserler de sosyal romanlara örnektir:

§  Sefiller (Victor Hugo)                        *Meyhane (Emile Zola)

§  Gazap Üzümleri (JohnSteinbeck)  *Bereketli Topraklar Üzerinde (O. Kemal)

b- Tarihî roman: Bu tür romanlar, tarihin değişik dönemindeki olayları işler. Kahramanlar gerçek veya düşsel olabilir. Ancak anlatılanlar tarih gerçeklerine çoğu kez uygundur. Tarihsel roman, Romantizmin bir ürünüdür. Dünya edebiyatında bu türün ilk örneğini İngiliz yazar Walter Scott vermiştir. Türk edebiyatında ise tarihi romanın ilk denemesi Ahmet Mithat'ın Yeniçeriler adlı romanı sayılabilir. Batılı anlamda ilk tarihsel romanız, Namık kemal'in Cezmi'sidir.

 

 Aşağıdaki eserler de tarihsel romanlara örnek gösterilebilir:

§  Waverley-Ivanhoe (Walter Scott)                  -Monte Cristo (Alexandre Dumas) 

§  Taraş Bulba (Gogol) -Salambo (G. Flaubert)                -Devlet Ana (Kemal Tahir) 

§  Küçük Ağa (Tarık Buğra)                                                -Deli Kurt (Nihal Atsız)

§   


c- Macera (Serüven) Romanı: Günlük yaşamda her zaman rastlanmayan, şaşırtıcı, değişik ve esrarlı olayları konu edilen romanlardır. Bu tür romanlarda olaylar, okuyucuyu şaşırtacak ve heyecanlandıracak biçimde gelişir..

Macera romanlarına şu örnekler verilebilir:

§  Robinson Crusoe (Daniel Defoe)İki Sene Mektep Tatili (Jules Verne)-Define Adası (Stevenson)- Kim (Rudyard Kipling)-Hasan Mellah (A. Mithat Efendi)

 

 

§ 
d-Polisiye romanlar ve egzotik romanlar

 Bu romanlar macera romanları kapsamında düşünülebilir. Polisiye romanlarda hırsızlık, soygun ve cinayet olayları işlenir. İngiliz yazar A. Christie'nin Nil'de Ölüm, Şark Ekspresinde Cinayet gibi eserleri bu türe örnektir. Egzotik romanlarda ise Avrupa'ya uzak ülkelerin manzaralarını, oralarda yaşayanların töre ve geleneklerini anlatmak esastır. Piyer Loti'nin İzlanda Balıkçısı adlı romanı, egzotik bir roman örneğidir.

Bu roman türüne Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes isimli romanı örnek verilebilir.Günümüzde Türk edebiyatında bu türde en güzel örnekleri Ahmet Ümit vermektedir. Yazarın Kırlangıç Çığlığı, Elveda Güzel Vatanım, Masal Masal İçinde, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi, Sultanı Öldürmek, Bab-ı Esrar,  Kar Kokusu gibi romanları bu türe örnektir. kaynak: derskonum.com

 

 

                       e-Egzotik romanlarda ise Avrupa'ya uzak ülkelerin manzaralarını, oralarda yaşayanların töre ve geleneklerini anlatmak esastır. Piyer Loti'nin İzlanda Balıkçısı adlı romanı, egzotik bir roman örneğidir.

 


f- Psikolojik (tahlil-çözümleme) Roman: Bu tür romanlara "tahlil romanı" da denir. Psikolojik ro-manlarda roman kahramanlarının ruh çözümlemeleri yapılır; onların insanlara, olaylara ve topluma bakışı yansıtılır.

Psikolojik roman türünün ilk örneği M. de la Fayette'in La Princesse de Cleves adlı eseridir.

Türk edebiyatında bu türün ilk örneği ise Mehmet Rauf'un Eylül adlı romanıdır.

Aşağıdaki eserler psikolojik roman türünün diğer örnekleridir:

§  Genç Werther'in Acıları (Goethe) *

§  *Suç ve Ceza (Dostoyevski)*

§  *9. Hariciye Koğuşu -Bir Tereddüdün Romanı (Peyami Safa)

§  Ruh Adam (Hüseyin Nihal Atsız)


 g-Fantastik roman: Varlığı kesin olmayan, hayal ürünü öğeleri içeren ve hayal gücü ile yazılan romanlardır. Bu roman türüne J. R. R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi isimli romanı örnek verilebilir.

 

h-Bilim kurgu romanı: Yakın gelecekte yada uzak gelecekte olabilecek olayların anlatıldığı roman türüdür.  Bu roman türüne Isaac Asimov’un Ben Robot isimli romanı örnek verilebilir.

 


ı-Otobiyografik Roman: Bir kişinin kendi hayatını roman şeklinde yazmasıyla oluşur. Dünya Edebiyatında Stefan Zweig'ın yazdığı Dünün Dünyası ve edebiyatımıda Necip Fazıl Kısakürek'in yazdığı Kafa Kağıdı eserleri bu türe örnektir.

 

j-Biyografik Roman: Bir yazarın başka bir kişinin hayatını roman şeklinde yazmasıyla oluşur. Ayşe Kulin’in, yakın akrabası da olan Aylin isimli bir kadının yaşamını anlattığı Adı Aylin eseri ve  Oğuz Atay’ın kendi hocası olan Prof. Mustafa İnan’ı yazdığı Bir Bilim Adamının Romanı bu türe örnektir.

 

2-Roman Türünün Tarihi Gelişimi

Miguel de Cervantes‘in (Migel de Sörvantes) Don Kişot‘u 16. yüzyılın sonlarına doğru 17. yüzyılın başlarında yazılmıştır (1605)  ve eser roman türünün ilk başarılı örneği kabul edilir.17. yüzyılda İngiltere’de Daniel Defoe (Danyel Döfo) “Robenson Cruze (Robinson Kruzo)”yu, Jonathan Swift (Canıtın Svift) “Guliver’in Gezileri” bu türün ilk örneklerindendir.

Bu türün yetkin örnekleri ise 19. yüzyılda verilmeye başlanmıştır. Roman bir tür olarak karakteristik özelliklerini romantizm ve realizm akımları sayesinde 19. yüzyılda kazanmıştır:

 Roman türü özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda gelişmiştir. Bu yüzyıllarda İngiltere, Fransa ve Rusya romanın en geliştiği ülkeler olmuştur.

 Roman türünün Batı ülkelerinde tanınan bazı yazarlarını sıralarsak :

İspanyol edebiyatında Cervantes; Don Kişot

Fransız edebiyatında Victor Hugo’nun Sefiller,  Balzac’ın  Vadideki Zambak, Flaubert’in  Madam Bovary, Stendhal’ın  Kırmızı ve Siyah,

Alman edebiyatında Goethe’nin Genç Werther’in  Acıları, 

İngiliz edebiyatında Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikâyesi, Daniel Defoe’nun  Robinson Crusoe;

Rus edebiyatında Dostoyevski’nin Suç ve Ceza, Tolstoy’un  Savaş ve Barış; Gogol’un Ölü Canlar; Gorki’nin Ana;Turgenyev’in Babalar ve Oğullar; 

Amerikan edebiyatında Jack London’ın Beyaz Diş; John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar, Ernest Hemingway’in Yaşlı Adam ve Deniz, Çanlar Kimin İçin Çalıyor;

 Kırgız Edebiyatında Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel, Beyaz Gemi   dünya çapında önemli romanlardan bazılarıdır.

 

Türk Edebiyatında Roman:

Türk edebiyatında çağdaş anlamda roman Tanzimat’tan sonra görülür. Nedeni: Türk edebiyatının Tanzimat dönemiyle birlikte Batı etkisine girmesi. Önceki dönemlerde Arap-Fars edebiyatının etkisindeydi. Roman Batı'da ortaya çıkan bir tür olduğu için.Bizde de Batı etkisinde gelişen ilk dönem olan Tanzimat döneminde görülmüştür. Tabi doğal olarak yabancısı olduğumuz bu tür başta çeviri ile edebiyatımıza girmiş daha sonra yerli ürünler verilmiş ve roman kalitesi oturmaya başlamıştır.

Tanzimat’tan önce roman ve hikâye gereksinimini karşılayan halk hikâyeleri, mesneviler, meddah hikâyeleri gibi nazım ve nesir halinde eserler vardı.

– Edebiyatımızda ilk roman bir çeviri eseri olan Kamil Paşa’nın yaptığı Telemak’tır.

– Edebiyatımızda ilk yerli roman Şemsettin Sami'nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.

– Edebiyatımızda ilk edebi roman, Namık Kemal’in “İntibah” adlı eseridir

– Edebiyatımızda ilk tarihi roman, Namık Kemal’in “Cezmi” adlı eseridir.
– Edebiyatımızda ilk köy romanı ve  ilk natüralist roman Nabizade Nazım’ın “Karabibik” adlı eseridir.

– Edebiyatımızdaki ilk realist roman Recaizade Mahmut Ekrem’in  Araba Sevdası’dır.
– Edebiyatımızda ilk psikolojik roman, Mehmet Rauf 'un Eylül adlı romanıdır.

– Edebiyatımızda ilk  polisiye roman Ahmet Mithat Efendi'nin "Esrar-ı Cinâyât"

– Edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman denemesi ve ilk tezli roman Nabizade Nazım’ın Zehra adlı eseridir.

-Batılı anlamda ilk roman ise Halit Ziya Uşaklıgil'in "Mai ve Siyah" adlı eseridir.

– Edebiyatımızda ilk kadın romancı Fatma Aliye’dir.

– En başarılı psikolojik roman yazarımız: P.Safa / 9.Hariciye koğuşu

– Kurtuluş savaşımızı doğrudan işleyen roman: Halide Edip Adıvar'ın Ateşten Gömlek adlı eseridir.
·  Edebiyatımızda ilk post-modern roman: Oğuz Atay-Tutunamayanlar 

Mai ve Siyah | D&R - Kültür, Sanat ve Eğlence Dünyası

Kaynaklar:                *derskonum.com          *onedebiyat.net

                                    *9.Sınıf Edebiyat Kitapları                                                                                                                                   

HAZIRLAYAN: Mustafa Şahin EDEBİYAT


 

3-Roman Tahlili Nasıl Yapılır?

Geleneksel ve kabul edilmiş yöntemle roman tahlili şu şekilde yapılmaktadır:
A. Şekil Yönüyle İnceleme
1. Romanın İsmi                                                2. Romanın Yazarı
3. Romanın Basıldığı Yer ve Tarih                                4. Romanın Yayınevi veya Yayımlayanı
5. Romanın Ebatları                                         6. Romanın Sayfa Sayısı


B. İçerik Yönüyle İnceleme bu en yaygın inceleme şeklidir. aşağıda verilenler romandan hareketle

sırayla  bulunur ve kaleme alınır.. 

ÖRNEK ROMAN TAHLİLLERİ İÇİN TIKLAYINIZZ..

1. Olayın (vakanın) Özeti: - Romanın Olay Örgüsü

2. Kişi Kadrosu (Kişiler-Şahıslar)
                a. Asıl Kişiler-                      b. Yardımcı Kişiler:

3. Olayın Geçtiği yerler (Mekânlar):
4. Zaman
                a. Kronolojik Zaman         b. Zamanda Geriye Dönüşler:
5. Anlatıcının ve  Bakış Açısısının Tespiti

                a-Anlatıcı: ( 1.Kişi- 3.Kişi)

                b-Bakış Açısısı

                ( a. Hakim (ilahî) Bakış Açısı-b. Kahraman Anlatıcının Bakış Açısı -c. Gözlemci Bakış Açısı)
6. Dil ve Anlatım Özellikleri
                a. Anlatım Türleri                               b. Dil ve Üslup özellikleri
7. Romanın Türü
                a. Akımı açısından                            b. Konusu açısından
8.Romanın Konu ve Teması


4-Romanda Kullanılan Anlatım Teknikleri

1-Anlatma                           2-Gösterme          3- Özetleme              4-Diyalog         5-İç Konuşma     6- İç Çözümleme

7-Bilinç Akışı                      8-Tasvir(Betimleme)                           9-Portre               10-Mektup

 

Anlatma Tekniği
Anlatma tekniğinde okuyucu ile eser (romanda, hikayede vb.) arasına anlatıcı girer. Okuyucu hemen her şeyi anlatıcı kanalıyla görür ve öğrenir. Okuyucunun dikkati anlatıcı üzerinde yoğunlaşır.
Örnek:    "Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başkalarının davetine gidiliyordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt ile kaplanmıştı. Davet akşamları taşlıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha başka hırdavat eşya mutfağa taşınıyor, yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek bir kabul salonu dekoru kuruluyordu." (R.N. Güntekin, Yaprak Dökümü)
Gösterme (Sahneleme) Tekniği:
Olaylar, kişiler, varlıklar okuyucuya doğrudan sunulur. Anlatıcı, okuyucu ile eser arasına girmez. Okuyucunun dikkati eser üzerinde yoğunlaşır.
Örnek:      "Küçük Ağa başını kaldırdı ve soran gözlerle baktı. Doktor çevik bir davranışla ayağa kalkmıştı. Gidecekti artık. Onun hâlâ soran gözlerine dost gözlerle bakarak:
__ Çünkü, dedi. Küçük Ağa'nın siz oluşu.. yani.. nasıl söylemeli?.. Anlıyor musunuz veya anlatabiliyor muyum bilmem... Sizin gibi genç, güçlü, kuvvetli.. ve bilhassa bilgili, akıllı biri oluşu... Kısacası işte siz oluşunuz benim için hususî bir kıymet ve ehemmiyet taşıyor." (Küçük Ağa)

Özetleme Tekniği:
Varlığı belirgin şekilde hissedilen anlatıcı olayları, kişileri veya diğer unsurları özetleyerek anlatır.
Örnek: "Ali Rıza Bey, Babıâli yetiştirmelerinden bir mülkiye memuruydu. Otuz yaşına kadar Dahiliye kalemlerinden birinde çalışmıştı.Belki ölünceye kadar da orada kalacaktı. Fakat kız kardeşiyle annesinin iki ay ara ile ölmesi onu birdenbire İstanbul'dan soğutmuş, Suriye'de bir kaza kaymakamlığı alarak gurbete çıkmasına sebep olmuştu." (R.N. Güntekin, Yaprak Dökümü)

Diyalog Tekniği:

*Kahramanların karşılıklı konuşmalarına dayanan anlatım tekniğidir.Metne akıcılık kazandırır.Diyalog tekniğinde konuşmalar, kitabi değildir.Kahramanlar, sosyal statülerine uygun biçimde konuşturulur.

Örnek:

— Canım, neden söküyorsunuz? dedim.

— Mühendis Ahmet Bey söktürüyor.

— Ne yapacak bunları?

— Yukarıda deri tüccarı Hollandalı var ya hani, onun bahçesini düzeltiyorlar da...

— İngiliz çimi alsın, eksin, mademki herif zengin...

 

İç Konuşma (Monolog) Tekniği:

*Kahramanların içsel konuşmalarını aktarmaya dayanan anlatım tekniğidir.Karakterin duygularının ve düşüncelerinin, belirli bir mantık sırasıyla, karakterin ağzından olduğu gibi anlatılmasıdır.İç konuşma tekniğinde, kahramanın duygu ve düşünceleri sesli düşünme şeklinde yansıtılır.Bu anlatım tekniğinde kahraman, karşısında biri varmış gibi kendi kendine konuşur. Bu teknik, karakterin iç dünyasının okuyucu tarafından anlaşılmasında çok önemli bir yer tutar.

Örnek: “Simit yiyerek yürüyor. Tek tük geçenler dönüp ona bakıyorlar. Kılığı düzgün bir adamın sokakta simit yemesi yasaktır. Bütün yasaklar gibi bunun da kaçamak yolu yok mu? Simidi kır, cebine sok. Tek elinle bir lokma koparıp kimseye sezdirmeden ağzına at. Ama, ben dişlerim sağlamken ısıracağım."(Yusuf Atılgan-Aylak Adam)

 

 

İç Çözümleme Tekniği:

*Anlatı türleri içerisinde kahramanların iç dünyası, duygu, düşünce ve hayallerinin ifade edildiği bir anlatım tekniğidir.

*Bu çözümleme tekniği bilinç akışı tekniğiyle karıştırılabilmektedir.

Örnek:

“Eve gitse, biliyordu, gece yarısına dek başka bir şey yapamadan, yukarıdakilerin patırtısına sövecekti… Bol gürültülü, bol dumanlı meyhanelerden birine girdi. Tezgâhın önünde bir boş yer bulup oturdu. Yaklaşan garsona, - Şarap, dedi. Garson, sanki salt onun için buradaymış gibi eğildi. Sanki ötekiler duyacak diye korkuyordu.”

(Yusuf Atılgan; Aylak Adam)

Bilinç (Şuur) Akışı Tekniği:

*Kişilerin duygu ve düşüncelerini, herhangi mantıki bir bağ ve gramer kuralı endişesi taşımaksızın, düzensiz bir şekilde ve çağrışım ilkesi paralelinde doğrudan doğruya okuyucuya aktarmaktan ibarettir..

*Bilinç akışında, iç konuşmadan farklı olarak cümleler arasında mantık ilişkisi zayıftır.Bir kişinin sayıklaması gibi aktarılır.

*Bilinç akışı ile iç konuşma tekniği genellikle iç içe kullanılır.

Örnek:

“Yollar kalabalıktı. Baktığı yeri gözlerinden en uzun sakladıkları için en çok Bebek tramvayına kızıyordu. Devetüyü paltolu bir kadın görünce yüreği çarptı; ama o değildi. Şapkalıydı. Kalktı. Kapıya yürürken duvardaki takvimi gördü. 7 Mart Cumartesi yazılıydı. 27’nin yarısı kara yarısı kırmızıydı. Rahatladı. İşte boşuna beklemişti. İnsanların düzeninde bütün ayrıntılar önemliydi. Günlerin adı bile… Bugünün cumartesi olduğunu bilseydi saat birde onu görürdü.”

 

Tasvir (Betimleme) Tekniği:

 Betimleme en yalın biçimiyle sözcüklerle resim çizme işidir. Varlıkların niteliklerini, bu varlıkların duyularımız üzerinde uyandırdıkları izlenimleri belirtmektir.

Örnek:“Başımızın üstünde her zaman yeşil, iğne yapraklı dallardan örülü bir çatı var. Dallar öylesine sık ki, güneş ışığı aşağıya süzülemiyor bile. Ormanın içine doğru kilometrelerce uzayıp giden toprak bir yol

 

Portre Tekniği:

Portre: Kişilerin dış görünüşlerini (fiziksel) ve karakterlerini (ruhsal durum) tanıtan betimlemedir. Kişi betimlemelerine portre denir. Portre; fiziksel portre ve ruhsal portre olarak ikiye ayrılır.

                a. Fiziksel portre: Kişilerin dış görünüşlerinin anlatıldığı betimlemedir. Betimlemede kişiyi, diğer kişilerden ayıran fiziksel özellikler belirtilir. Portresi çizilen kişi hakkında özel görüş ve izlenimler de verilebilir.       

b. Ruhsal portre: Kişilerin karakter özelliklerinin anlatıldığı betimlemedir.

 

Mektup Tekniği:

Bu teknikte yazar romanın akışına yani olay ve duruma müdahale etmez.Karakterlerin duygu ve tepkileri mektup aracılığıyla akuyucuya sunulur. Bu teknikle yazılan romanlarda mektup olayların en önemli olduğu anda okuyucuya sunulur ve böylece romana heyacan katar. Hatta bazı romanlar mektup şeklinde bile yazılmıştır. Halide Edip Adıvar "Handan"ı buna iyi bir örnektir.

 

5-Üslup Nedir? Anlatımın Özellikleri

Üslup Nedir?  Sözlük anlamı “tarz, yol, usül”dür. Edebiyat terimi olarak üslup, dilsel araç ve olanaklardan yararlanarak düşünce, duygu, hayal ve eylemlerin özgün, kişisel bir yaklaşımla ifade ediliş biçimi, anlatılış tarzı. Kısaca yazarın anlatım tarzıdır.

Anlatım Nedir? Bir düşünceyi, duyguyu, tasarıyı, konuyu söz ya da yazı ile dile getirme işi.

Anlatımda Açıklık : Anlatılacak halin ve olayın betimlenecek görünüşün, sezginin, dile getirilecek duygunun ve düşüncenin açık ve net bir şekilde belirmesidir

Anlatımda Akıcılık : Sözlü veya yazılı ifadenin hiç bir engele uğramadan akıp gitmesi ses akışını bozan söylenmesi güç seslere yer verilmemesi ve gereksiz söz tekrarlarından kaçınılmasıdır.
Anlatımda Duruluk : Kelime ve cümle düzeyinde gereksiz ifadelere yer verilmemesi karmaşık cümle yapılarından kaçınılması gerekli yerlerde deyim ve terimlerin kullanılmaması ile oluşan bir anlatımdır. Kısaca duruluk gereksiz kelime, kelime grubu ve eklere yer verilmemesidir.
Anlatımda Yalınlık : Metnin ve dil ifadesinin sade, gösterişsiz olması kullanılmayan söz ve söz öbeklerine yer verilmemesi söylenmek istenilenin kısa ve kesin ifadelere aktarılmasıdır.
Anlatımda Özlülük : Duruluk ve yalınlıklarda ilgili olan bu kavram anlatılmak istenenlerin ayrıntıya girilmeden aktarılmasıdır.
Anlatımda (İçtenlik) Doğallık : Anlatımda kişinin yapmacık olmadan, candan ve yürekten davranmasıdır.
Anlatımda Tutarlılık : Kişinin anlatııklarının daha önce söyledikleriyle çelişmediği anlatımdır.
Anlatımda Özgünlük : Anlatım nitelikleri bakımından, benzerlerinden farklı ve üstün bir tarzı olan anlatımdır.
Anlatımda İnandırıcılık : Anlatılanların mantık çerçevesine oturması, kanıtlanabilmesi ve nesnel olmasıdır.
Anlatıma Etkileyicilik : Ele alınan konunun okuyucuda algılayış ve davranış değişikliklerinin oluşmasını sağlayan anlatımdır.
Anlatımda Sürükleyicilik : Anlatımda merak duygusunun uyanık tutulduğu ilgi ve dikkatin üzerinde yoğunlaşmasını sağlayan anlatımdır.
Anlatımda İlginçlik : Anlatımda daha önce söylenenlerden yazılanlardan farklı konular yakalanmasıdır. Bu anlatımda kıvrak bir zeka ve kendine özgü bir dil kullanılmalıdır.
Anlatımda Ciddiyet : Düşünce, istek, emir ve yasakların günlük konuşma dilinin samimi havası dışında daha resmi hitap ve söyleyiştende anlatılmasıdır.
Anlatımda Bağlaşıklık : Bir metinde dil ögelerinin dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesiyle oluşan bir kavramdır. Bağlaşıklığa uyulmadığı takdirde cümle içerisinde anlatım bozukluğu ortaya çıkabilir. Bunlar bazen bir ekin bazende bir kelimenin eksikliğinden kaynaklanabilir.
                Örnek : Yanlış : Bu sabah istasyon onunla karşılaştım.    Doğru : Bu sabah istasyonda onunla karşılaştım
                                Yanlış : Sütü az, çayı hiç sevmem                      Doğru : Sütü az severim, çayı hiç sevmem.
Anlatımda Bağdaşıklık : Dil ögelerinin ifade ettiği durum ve hususlar arasındaki bağlantılarına bağdaşıklık denir. Bağdaşıklığa uyulmadığı takdirde anlamsal olarak anlatım bozuklukları ortaya çıkar.
Örnek : Yanlış : Çam fidanlarını özenle ektiler.   Doğru : Çam fidanlarını özenle diktiler.

Anlatımda Bağdaştırma : Kelimelerin yeni bir anlam ifade etmek için yan yana getirilerek oluşturduğu söz gruplarına bağdaştırma denir. Yaygın olan ifadelerle oluşturulmuş bağdaştırmalara alışılmış bağdaştırma birbiriyle uyuşmayan kelimelerden meydana gelen bağdaştırmalara alışılmamış bağdaştırma denir.
                Örnek : Dilsiz insan ( Alışılmış Bağdaştırma )---Dilsiz hayaller ( Alışılmamış Bağdaştırma )
Anlatımda Bağlam : Kelime, kelime gruplarının ya da cümlelerin metinde bulunduğu yere bağlı olarak farklı anlamlar kazanmasına denir.
                Örnek : Bugün hava çok soğuk, bizi soğuk karşıladı.


 

6-Roman ve Tiyatronun Yapısal Karsılaştırılması

 

 

Roman ve Tiyatronun Yapısal Karsılaştırılması

 

 

 

Ölçüt

Roman

Tiyatro

Yapısal Unsurları

Olay-zaman-mekan-kişiler

Eser, dramatik örgü,kişiler, sahne, dil-ifade,seyirci, oyuncu, yönetmen,   vs.

Metin Türü

Anlatmaya bağlı metin

Göstermeye bağlı metin

Metnin Sunuşu

Yazar metin-yazı aracılığıyla sunar.

Yazılı metni oyuncular sahneleyerek sunar.

Metnin Merkezi

Merkezde olay vardır.

Merkezde olay vardır.

Metinde Kişiler

Kurmaca kişilerdir.

Kurmaca kişileri canlandıran oyuncular vardır.

Metinde Mekan

Kurmaca bir mekan vardır.

Kurmaca mekan, dekor ve aksesuar kullanılarak  sahneye aktarılır.

Metinde Zaman

Zaman belli-belirsizdir.Yazar ifade eder.

Zaman eserden ve sahne dekorlarından yararlanılarak görselleştirilmeye çalışılır.

Metindeki Anlatıcı

Metnin anlarıcısı vardır. 1. veya 3.kişidir.

Metinde anlatıcı yoktur.

Metinlerin Dili

Genelde açık bir dil kullanılır.Dili okuyucu hisseder.

Toplumun anlayacağı dil kullanılır. Eserin ötesinde oyuncunun ifadesi de önemlidir.

Metinlerin Üslubu

Yazara göre değişir. Yazarın öznel tutumu ile şekillenir.

Eserde üslup yer alsa da oyuncuların tarzıyla ve ifadesiyle şekillenen bir durum söz konusudur.

 

Kaynaklar:     *derskonum.com  *onedebiyat.net   *9.Sınıf Edebiyat Kitapları                                                                                                                                     

HAZIRLAYAN: Mustafa Şahin EDEBİYAT

...

..

9.Sınıf Edebiyat 4.Tema Dilin Zenginliği Roman Ders Notları PDF
9.Sınıf Edebiyat 4.Tema Dilin Zenginliği Roman Ders Notları PDF


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk