sponsorlu reklam Admatic -sponsor

ROMANIN YAPI UNSURLARI, ROMANIN ÖGELERİ, ROMANIN UNSURLARI

ROMANIN YAPI UNSURLARI, ROMANIN ÖGELERİ, ROMANIN UNSURLARI, ROMAN NEDİR UNSURLARI, ROMANIN UNSURLARI NELERDİR, ROMANIN UNSURLARI NELERDİR



DERSKONUM.COM 'UN     değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.



Derskonum.com ailesi  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..


Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için ROMANIN YAPI UNSURLARI, ROMANIN ÖGELERİ, ROMANIN UNSURLARI  üzerine bir paylaşım yapacağız. 


Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

doğru konum= derskonum

destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız


HAZIRLAYAN : Mustafa ŞAHİN
..


ROMANIN YAPI UNSURLARI

💣Romanın 4 temel unsuru vardır : OLAY-ZAMAN-MEKAN-KİŞİLER.. 

bunun dışında Teme/konu/fikir, Anlatıcı, Bakış Açısı, Dil ve Anlatımı da yardımcı unsurlardır.


Roman dört temel öğeden oluşur. Romanın kurgusunu oluşturan dört temel unsur “yer, zaman, olaylar zinciri ve şahıs kadrosu”dur. Bazı romanlarda bunlara “fikir” unsuru da eklenir.

a- Kişi (Kahramanlar):

Romanların çoğunda geniş bir şahıs kadrosu vardır. Romanda başkarakter ve yardımcı karakterler bulunur. Romanda şahıslar ayrıntılı olarak tanıtılır. Roman kahramanının yaşamı, geniş bir zaman çerçevesi içinde baştan sona anlatılır. Roman kişileri “tip” ve“karakter” olarak karşımıza çıkar.

Tip: Belli bir sınıfı ya da belli bir insan eğilimini temsil eden kişidir. Tip evrenseldir, genel özelliklere sahiptir. Tipler “sevecen tip, alıngan tip, kıskanç tip, sosyal tip” gibi, bireysel olmaktan çok; başkalarında da bulunan ortak özellikler taşıyan ve bu özellikleri en belirgin şekilde temsil eden şahıs veya şahıs grubudur.

Karakter: Romanda olumlu, olumsuz yönleri ile verilen, belirli bir tip özelliği göstermeyen kişilerdir. Karakter, kendine özgüdür. Karakterler genel temsil özelliği göstermez. Karakterler, birden fazla özelliği belirlenmiş tipik olan birkaç özelliği ile insanın iç çatışmaları ve çıkmazlarını verme görevini yüklenmiş roman şahıslarıdır. Karakterler çok yönlü olup, değişkenliğe sahip kişiler oldukları için bunlara “yuvarlak roman kişisi” de denmektedir.

b- Olay:


Romanlar, temel bir olay etrafında gelişen ve iç içe geçmiş çok sayıda olaydan oluşur. Romanda anlatılan olaylar hayattan alınabileceği gibi, tarihten, anılardan, okunan kitaplardan ve masallardan da alınabilir. Önemli olan, konunun gerçeğe uygun olmasıdır. Romanda olaylar her yönüyle ayrıntılı olarak işlenir. Her olay bir nedene bağlanır. Böylece okuyucu, romanın içine çekilir.


c- Çevre,Mekan (Yer):

Romanlardaki kişilerin yaşadığı, olayların geçtiği yerdir çevre. İnsanlar gibi, roman kişileri de belli bir çevrede yaşar. Bu çevre, okuyucuya betimleme yoluyla anlatılır. Romanda olayların geçtiği ve kişilerin yaşadığı yerler, çevre ve diğer mekânlar çok ayrıntılı şekilde verilir.

d- Zaman:


Romanlarda zaman kavramı belirgindir. Olay veya olaylar belirli bir zaman diliminde yaşanır. Romanlarda fiiller genellikle “-dili geçmiş zaman” kipinde kullanılır. Klasik romanda zaman “geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman” olmak üzere üç dilimde verilir. Çağdaş romanda bu anlayış etkin değildir. İnsanın hatırlama yeteneğinden yararlanılarak zamanlar arası geçiş yapılır. İç içe değişik zaman dilimlerinden söz edilebilir. Birkaç zaman bir arada kullanılabilir. Şuur akışı tekniğiyle geriye dönüşler veya ileriye gidişler olabilir.

e- Fikir: 


Çoğu romanın fikirsel bir yönü de vardır. Romandaki olayların, durumların ve davranışların nedenleri araştırılır; kişilerin psikolojik tahlilleri yapılır ve olayların sonuçları üzerinde durulursa romanın ana düşüncesi ve yardımcı düşünceleri belirlenebilir.

f- Dil ve Anlatım


1-) Anlatıcı ve Bakış Açısı: Romanda olay, kişi, mekân ve zamana ait bilgi ve ayrıntıların kim tarafından görüldüğü, algılandığı, nasıl anlatıldığı bakış açısı ve anlatıcı ile ilgilidir. Romanda, olay veya durumları aktaran, anlatan kurmaca kişilik “anlatıcı” olarak adlandırılır. Anlatıcı, yazarın dışında yer alan ve yalnızca o romana özgü olarak kurgulanan bir kişiliktir. Anlatıcı, romanlarda yazarın anlatma işlevini devrettiği, olayların anlatımında okuyucu ile karşı karşıya bıraktığı kişidir. Yazar, yaşadığımız dünyaya ait bir varlıktır, anlatıcı ise kurguda yansıtılan olaylara aittir. Anlatmaya bağlı edebî metinlerde olay örgüsü ve anlatım dili de bakış açısı ile doğrudan ilgilidir. Romanda yazarın dış dünyadan aldığı izlenimlerin ne kadarının, okuyucuya nasıl yansıyacağı seçilen bakış açısı ile ilgilidir.

Romanlarda üç farklı bakış açısı, dolayısıyla üç çeşit anlatıcı vardır:

A. Kahraman Anlatıcı ve Bakış Açısı: Kendisi de olayların içinde yer alan ve olayları aktaran anlatıcı “kahraman anlatıcı” olarak adlandırılır. Olaylar, roman kişilerinden biri tarafından anlatılır. Bu kişi, genellikle romanın birinci dereceden kahramanıdır. Anlatıcının aktardıkları bu kahramanın bilgisi, ruh hâli, yaşadıkları, gördükleri ve duydukları ile sınırlıdır. Kahramanın bilemeyeceği hiçbir olayı okuyucuya aktaramaz. Okuyucu, roman kahramanının bilgi ve kültür seviyesi, içinde bulunduğu psikolojik ve sosyolojik durum ile baş başa kalır. Bazı romanlarda kahraman anlatıcının bir roman kişisi olarak ismi bile söylenmez.

B. Hâkim (İlahi) Bakış Açısı ve Anlatıcı: Genellikle yazarın görevini bir anlatıcıya devrettiği, “yazar anlatıcı”nın tercih edildiği romanlarda görülen bir bakış açısıdır. Bu bakış açısında anlatıcı, olayların bütün ayrıntılarını bilir. Dolayısıyla olay örgüsü, şahıs kadrosu, zaman ve mekân ile ilgili her şeyi en ince ayrıntısına kadar okura sunabilir. İnsanların iç dünyaları, düşünceleri ve olayların gelişimine dair bütün bilgiler bu bakış açısıyla sunulur ve anlatıcı, romanın bütün akışına hâkimdir. Kurgunun gidişatına göre seçtiklerinden istediğini okuyucuya aktarabilir. Bir anda birden fazla yerde bulunabilir, kişilerin zihninden geçenleri, geçmiş hayatlarının ayrıntılarını istediği şekilde anlatabilir. “Fatih-Harbiye” bu bakış açısı ile kaleme alınmış bir romandır.

E. Gözlemci Anlatıcı ve Bakış Açısı: Romandaki olay örgüsünün tanığı olan anlatıcının bakış açısıdır. Bu bakış açısının tercih edildiği metinlerde, olayların tarafsız bir gözle yansıtılması söz konusudur. Burada anlatıcının bildikleri diğer bakış açılarına oranla daha sınırlıdır. Çünkü anlatıcı, olay örgüsünün birinci veya ikinci dereceden kahramanlarından birisi değildir ve onlardan daha az bilgiye sahiptir. Olayları tarafsız bir gözle izler, kahramanların geçmişleri ve ruh hâlleri hakkında bilgi vermeden gözlemlediklerini sunar.


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk