Yusuf Atılgan Aylak Adam Tahlili,İncelemesi
Aylak Adam Olay Örgüsü,Aylak Adam Konu,Aylak Adam Tema,Aylak Adam Kişiler,Aylak Adam Zaman Mekan Aylak Adam Tahlili-İncelemesi, ROMAN TAHLİLLERİ,
Aylak Adam Olay Örgüsü,Konu,Tema,Kişiler,Zaman,Mekan Tahlili-İncelemesi
Kısa Bilgi:
# Aylak Adam, Yusuf Atılgan’ın ilk romanıdır. Aylak Adam 1957-
1958 Yunus Nadi Roman Armağanı ikincilik ödülüne layık
görülmüştür. 1959 yılında Varlık Yayınları tarafından kitaplaştırman
eser, edebiyat çevrelerinde büyük ilgi görür. Romanla ilgili pek çok
makale, eleştiri dergilerde ve gazetelerde yayımlanır.
Yazılma Nedeni:
Atılgan, geçim sıkıntısı olmayan birinin de sıkıntısı olabileceğini
belirtmek için Aylak Adam romanını yazdığını söyler. Bir bakıma
romanın başkahramanı C., Atılgan’ı yansıtmaktadır.
Aylak Adam romanında işlenen temaların ardındaki asıl
sebep, Atılgan’ın yaşadığı çevredeki insanların onu
anlayabilmesinden ve kendi iç dünyasından, çok uzak
olmalarıdır.
Aylak Adam romanını Atılgan; günlük yaşamın tek düzeliğine
karşı çıkmak, gerek bilinçli gerek bilinçsiz ampirizmi esas olan
bireylerin varlıklarının rahatsızlık verici olduğunu belirtmek
amacıyla yazmıştır. Toplumsal kuralları mantığa uyduramamak ve
her şeye karşı durup, inşam ve yaşamı sorgulamak suretiyle
karşılaşılan güçlükler, entelektüel olmanın bir bedeli olarak
değerlendirilir
Aylak Adam Türü:
Tür olarak değerlendirdiğimizde akımına göre "modernist roman"dır. Konusuna göre de "Psikolojik roman" demek derskonum doğrudur.
Aylak Adam Olay Örgüsü / Konusu
# Baş kahraman C., geçim kaygısı olmayan bir
mirasyedidir. Aylaklığı kendine iş olarak seçmiştir. Çünkü
hayalinde yarattığı kadına ulaşabilmek için boş zamana
ihtiyaç vardır. Sokaklarda başıboş gezer ve gözüne
kestirdiği kadınların peşinden “O” olduğu umuduyla gider.
C., yirmi sekiz yaşındadır. Entelektüel bir çevresi vardır.
Daha çok ressamlarla iç içedir.
# C., yine aynı yöntemi kullanarak üniversite öğrencisi
Güler ile tanışır. Güler çok güzeldir; teyzesi gibi koyu
mavi gözlüdür, boyasızdır ve topuksuzdur. Fakat C.’nin
ülküleştirdiği kişi değildir. C., bunu Güler”in hayallerinin
“üç oda, bir mutfakla” sınırlandırılmış olmasından anlar.
# Yine de C. ile Güler’in ilişkileri devam eder. C‘nin
evinde başarısızlıkla sonuçlanan bir sevişme girişimi olur.
C., Güler’in üzerine fazla gitmez. Çünkü C.’nin amacı,
Güler”i idealleştirmeye çalışmak değil; idealindeki kadını
bulmaktır.
# Aylak Adam romanındaki bir diğer kahraman B.’dir. B.,
C’nin aradığı, zaman zaman karşılaştığı ancak bir türlü
tanışamadığı kişidir. B., Güler’in arkadaşı, Sami’nin de
ablasıdır. B.’nin Erhan adındaki biriyle olan ilişkisinden
bahsedilir romanda.
# Erhan’ın B.’ye kız olup olmadığını sorması üzerine B.,
Erhan’ı terk eder. Çünkü sevdiği insana vermek
istediklerinin yanında kızlığın hiçbir şey olmadığını
düşünmektedir. Sırf bu yüzden bu kızlık denen şeyi hiç
tanımadığı bir erkeğe vermeyi planlayacak kadar
basmakalıplıktan ve normlardan nefret etmektedir.
# C., sayfiyede eski sevgilisi Ayşe ile karşılaşır. Ayşe ile
daha çok cinselliğe dayanan bir ilişki yaşamaya başlar. Bu durum da C.’nin şehvet düşkünü babasını hatırlatır
ona.
# Sevgi ve şefkati bulduğu Zehra Teyzesi ve babasının
Zehra Teyzesi’nin bacaklarına olan düşkünlüğü Ayşe ile
olan ilişkisinin kaderini belirler. Ayşe ile seviştiğinde hep
Ayşe’nin bacaklarına dokunur ve öper. Ayşe, C.’ye bunun
sebebini sorduğunda, C., babasının hayatına nasıl etki
ettiğini; Zehra Teyzesi’ne olan düşkünlüğünü bütün
ayrıntılarıyla anlatır.
# Ayşe’nin bunları duyduktan sonra onu terk edeceğini
bile bile, zaaflarını bütün çıplaklığıyla gözler önüne serer.
Nitekim Ayşe’nin günlüğünde yazılı şu satırları okuyunca
ilişkilerinin kopma noktasına geldiğini anlar;
→ “Anamın babamın varlığına dayanamıyor. Neden her
şeyi benden bekliyor? Kendi ölü babasından bile
kurtulamazken?”
# C.. Ayşe ile ayrıldıktan sonra, şaşı bir fahişeyi evine
götürür. Şaşı fahişe tam soyunmaya hazırlanırken, ona
acele etmemesini söyler. Şaşı fahişenin kucağına başını
koyup uzanır. Saçlarını okşatır. Şaşı fahişeye Zehra
Teyzesi’nin kendisine söylediği lafları söyletir.
# C., daha sonra hayalinde yarattığı kadını aramaya
devam, eder. Bir tatlıcıda otururken camın önünden
geçen bir kızın arkasından koşar. Ancak kıza yetişemez,
kız otobüse binmiştir. Otobüsün peşinden koşarken,
önüne çıktığı taksinin şoförünün göğsüne indirdiği
yumrukla sendeler. C. de taksi şoförünün suratına vurur.
Polisin ne olduğunu sorması üzerine içinden şu
düşünceyi geçirir;
→ “Sustu, konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye
ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı. ”
# Aylak Adam romanı böylelikle, C.’nin muradına
erebilme isteğinin boş bir çabadan ibaret olduğu
vurgulanarak biter.
Aylak Adam İşlenen Temel Duygu- Çatışma
günlük yaşamın tek düzeliğine karşı çıkmak,Toplumsal kuralları mantığa uyduramamak ve her şeye karşı durup, yaşamı sorgulamak suretiyle karşılaşılan güçlükler..
Aylak Adam KİŞİLER
Atılgan, romanını kişiler düzleminden
kavram ve simge düzlemine taşımıştır. Hatta romandaki
kişiler bile “görünen eylemler dizgesi” olmaktan çok bir
yaşam felsefesinin simgesel ifadesine dönüştürülmüştür.
- -C.
- C hakkında : - (babasından kalan miras sayesinde geçim derdi olmayan “paralı” bir karakterdir. Onun tek işi aylak aylak sokaklarda gezip insanları gözlemlemek ve bu insanların arasından kafasında ülküleştirdiği ve bir saplantı (obsesyon) haline dönüştürdüğü kadını aramaktır. C., bütün zamanını hayalindeki kadını aramaya harcar. Onun yaşamdaki tek gayesidir bu. Kendini başka işlere vermediği için, gün geçtikçe onu bulamamanın verdiği üzüntü ve bunalım artar. C.’nin tek işi bu kadını aramaktır; ancak o, gizlendiği yerden inatla çıkmamaktadır. )
- B.
- -C’nin Annesi -
- Zehra Teyze
- -Güler
- -Ayşe
- -Laura
- -Erhan
- -C’nin Babası
- -Bıyıklı Terziler
# C.’de temsil edilen alışılmışa ve sıradanlığa başkaldırı; Güler’de sıradan, sakin bir hayatın özleminin duyulması şeklindedir.
Atılgan, daha çok çağrışım ve muhakeme yoluyla oluşturduğu simgesel değerleri, tutarlı bir şekilde ve sarsıcı ifadelerle zaman ve mekân ötesine taşıyabilmiştir.
Aylak Adam Zaman ve Mekan:
Kesin bir zaman belirtilmez ancak genel ifadeler vardır. Sabah, akşam, yıl , ay,gece sabahleyin, aylar sonra gibi..
Mekanlar: İstanbul, Sadık'ın Resim Atölyesi,, Pansiyon,Kafe-pastane, sokaklar, ,Sinema salonları,
Zaman ve Mekan Değerlendirmesi : Roman modernist roman olduğu için gelenekselleşmiş olan romanın yapı unsurları ( zaman-mekan-olay örgüsü) geri planda tutulmuş derskonum önemsenmemiştir. Bu unsurların hakimiyeti modernist romanda kırılır.
Aylak Adam Dil ve Anlatım Özellikleri
Dil çoğunlukla sade yalındır. Kısa cümleler hakimdir.Yerel bir kaç ifadeye başvurulmuştur. Anlatımda ise ruhsal betimlemeler ağırlık kazanır. Olay geri planda tutulmuş varlıklar ve kişiler hem fiziksel hem de ruhsal tahlillerle derskonum anlatılmıştır. Modernist roman özelliğine uygun şekilde alegorik anlatımdan ve sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanan şiirsel bir dil kullanılmıştır.
Aylak Adam Yazarı Yusuf Atılgan İle İlişkisi
# Aylak Adam romanının baş kahramanı C., babasından kalan miras sayesinde geçim derdi olmayan “paralı” bir karakterdir. Onun tek işi aylak aylak sokaklarda gezip insanları gözlemlemek ve bu insanların arasından kafasında ülküleştirdiği ve bir saplantı (obsesyon) haline dönüştürdüğü kadını aramaktır.
# Atılgan’ın da tıpkı C. gibi bir işte çalışma zorunluluğu yoktur. Ama o, geçim derdi olmayan kişilerin diğerlerine göre - düşünülenin aksine - daha karmaşık sorunları olduğunu bizzat yaşayarak bilmektedir. R.Görel ile yaptığı bir konuşmada bu durumu şöyle izah eder;
# Yusuf Atılgan’ın babası Hamdi Bey, Turgut Atılgan’ın anlattığına göre son derece bilgili, kültürlü ve herkesin saygı duyduğu biridir. Oğluna Mehmet Hamdi ismini koyduğuna göre Yusuf Atılgan’ın babasına vefa duygusuyla bağlandığım anlarız.
# Ancak Yusuf Atılgan, babasının eli sıkılığından oldukça şikâyetçidir. İlk dayağını bayram harçlığını hemen harcadığı için yemiştir. Üniversiteyken de babası para göndermediğinden askeriyeye girmek zorunda kalmıştır.
# Romandaki C. karakterinin oluşumunda babasının etkili olması, Atılgan’ın durumuyla zıtlıkla gösterse de birbiriyle örtüşür. Atılgan, babasının eli sıkılığına rağmen, babasını sever ve ona değer verir; oysa C., maddi yönden ona bütün imkanları sağlayan babasından nefret etmektedir. Çünkü ilgisizliğini ve çocuğuna sevgi göstermeyişini babasının bu yöntemle ört bas ettiğini düşünmektedir.
# Hamdi Bey’in eli sıkılığı oğlu Yusuf’ta ters tepki yapmıştır. Yusuf Atılgan için sadece geçimine yetecek kadar para kazanmak yeterlidir. Romandaki C. karakteri de babası gibi bıyık bırakmayacağım, komisyoncu olmayacağım tekrarlar durur.
# Bir insanın kişiliğinin oluşumunda baba fenomenin ne kadar etkili olduğunun üzerinde durulduğu romanda muhakkak ki Atılgan, kendi babasından yola çıkmıştır. Atılgan’ın ve C.'nin babalarına verdikleri değer, karşıtlıklar içerir. Ancak her ikisinde de “onun gibi olmama” mücadelesi vardır. Ayrıca Atılgan da, C. de babalarından kalan miras sayesinde bir işte çalışmak zorunda değillerdir.
# Atılgan, Aylak Adam’ı yayımlandıktan sonra yapılan röportajlarda C.’nin boş bir çaba içersinde olduğunu söyler. Ona göre C.’nin aradığı bu dünyada yoktur; olsa bile (B., C.’nin aradığı kadındır.) karşılaşma ihtimali, saçma bir dünyada yaşadığımız düşüncesinden hareketle oldukça azdır;
# Kaderin garip cilvesidir ki Yusuf Atılgan, ömrünün sonuna kadar yaşayacağı kadını Serpil Gence ile yarattığı “B.” karakteri sayesinde tanışmıştır. B., romanda C. ‘nin aradığı ancak bir türlü karşılaşamadığı kadını olarak sunulur.
# Romanı okuduğunda henüz 17 yaşında olan Gence, B. karakteriyle kendini özdeşleştirir ve Yusuf Atılgan’ı merak eder. Adresini bulur ve ona mektubu yazar. 14 yıl boyunca mektuplaşarak, Ankara’da ' ve İstanbul’da buluşarak ilişkilerini devam ettirirler. 1976 yılında da evlenirler ve bu evlilik Yusuf Atılgan’ın ölümüne dek sürer.
YAZARI YUSUF ATILGAN HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇİN TIKLAYINIZ
KAYNAK: http://bilgigah.blogspot.com
0 YORUM "Aylak Adam Özeti,Olay Örgüsü,Konu,Tema,Kişiler,Zaman,Mekan Tahlili-İncelemesi"