Bir edebiyat öğretmeni üslubuyla örnek bir cevap yazayım; öğrencinin kendi duygu ifadelerine uygun sade ama etkili bir paragraf olsun:
Örnek Cevap:
Yağmurlu havalar bende her zaman hem hafif bir hüzün hem de dingin bir mutluluk uyandırır. Camlara vuran damlaların sesi içimi sakinleştirir; sanki dışarıdaki telaş durur ve dünya bir süreliğine yavaşlar. Sokakların ıslak parıltısı, bulutların ağır görünüşü bana geçmişi hatırlatır; bazen nostalji, bazen yalnızlık duygusu çöker. Buna rağmen yağmurun temizleyici bir yönü de vardır; içimde bir ferahlık, düşüncelerimde bir berraklık bırakır. Bu yüzden yağmurlu havalar beni hem düşündürür hem de huzura yaklaştırır.
.11.Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları Ata Yayıncılık Sayfa 80
Metni Anlama ve Çözümleme
sorular
1. “Yağmur” adlı şiirin temasını belirleyiniz.
2. Şiirde ahengi sağlayan unsurları (ölçü, kafiye, redif, asonans, aliterasyon vb.) sıralayınız.
3. Şiirdeki imge ve edebî sanatları belirleyerek bunların anlama katkısını değerlendiriniz.
4. Şiiri bağlı olduğu edebî dönemin sanat anlayışına göre inceleyiniz.
5. Şiirde seçilen aruz kalıbı, kelimelerin düzenlenişi, dizelerin kümelenişi ve uzunluğu-kısalığı ile içeriğin görsel olarak şiirin şekline yansıtıldığı söylenebilir mi? Neden?
6. Şiir edebî akımlardan hangisinin özelliklerine uygun yazılmıştır? Nedenleriyle birlikte açıklayınız.
7. Şiirdeki dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.
8. Şiirle ilgili beğeni, tespit ve eleştirilerinizi gerekçelendirerek ifade ediniz.
9. Okuduğunuz şiir, konusuna göre hangi şiir türünün özelliklerini yansıtmaktadır? Neden?
CEVAPLAR
1. “Yağmur” adlı şiirin teması
Şiirin temel teması yağmurun oluşturduğu kasvetli, hüzünlü, karanlık atmosfer ve bu atmosferin insan ruhundaki yankısıdır. Yağmurun doğada ve şehirde oluşturduğu görüntüler, iç dünyada karşılık bulan melankoli – yalnızlık – tedirginlik duygularıyla birleşir.
2. Ahenk unsurları
Ölçü:
Şiir, “Feûlün / feûlün / feûlün / feûl” aruz kalıbıyla yazılmıştır. (Mef‘ûlü mefâ‘îlü mefâ‘îlü feûl değil; Fikret burada gerçekten feûlün tef‘ilesini kullanır.)
Kafiye – Redif:
Tekrar eden mısralarda:
-
“pür-ihtizâz / nağme-sâz” → zengin kafiye
-
“küçük, muttarid, muhteriz darbeler” → tekrar eden yapı redif etkisi yaratır.
Asonans (ünlü tekrarı):
Özellikle “u, ü” sesleri: küçük – muttarid – muhteriz – pür – ufuk – bulutlar – muhtazır
Bu sesler yağmurun boğuk ve sürekli tınısını çağrıştırır.
Aliterasyon (ünsüz tekrarı):
“s, ş, z” sesleri sıkça kullanılmıştır:
sokaklarda seylâbeler ağlaşır
Bu, yağmurun hışırtı, ıslaklık, ürperti niteliğini güçlendirir.
Tekrar sanatı:
“Kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz” ve “Küçük, muttarid, muhteriz darbeler” dizelerinin şiirin başında ve sonunda yinelenmesi, yağmurun döngüselliğine vurgu yapar.
3. İmgeler ve edebî sanatlar
İmgeler:
-
“Sokaklarda seylâbeler ağlaşır” → yağmur selleri, ağlayan varlıklar gibi kişileştirilir.
-
“Gündüzün nısf-ı şeb olması” → hava kararırken gündüzün geceye dönüşmesi imgesi.
-
“Boş sokaktan bir sabînin hayâlet gibi geçmesi” → kasveti artıran görsel imge.
-
“Bir kadın bir ridâ-yı siyâh sürer” → yası çağrıştırır.
Edebî sanatlar:
-
Teşhis (kişileştirme):
“Sokaklarda seylâbeler ağlaşır” – yağmurun su selleri ağlayan varlıklar gibi düşünülür.
-
İstiare:
“Gündüzün nısf-ı şeb oluşu” – karanlık atmosfer doğrudan geceye benzetilir.
-
Tezat:
“Boğuk bir tezâd-ı sükûn u tanîn” – hem sessizliğin hem sesin (yağmurun) aynı anda hissedilmesi.
-
Tekrar / ses yinelemeleri: ritim ve atmosfer kurar.
Anlama katkıları:
Bu imgeler ve sanatlar şiiri bir yağmur tasviri olmaktan çıkarıp duygusal ve psikolojik bir tabloya dönüştürür; dış dünyanın karanlığı ile iç dünyanın hüznü birleşir.
4. Şiirin bağlı olduğu edebî dönemin özellikleri
Şiir, Servet-i Fünun Dönemi özelliklerini açıkça taşır:
-
Ağır, sanatlı, Arapça–Farsça tamlamalar: muttarid, muhteriz, pür-ihtizâz, muhtazır, nısf-ı şeb…
-
Bireysel konu ve karamsar ruh hali: toplumsal değil, bireysel duyarlık odaklı.
-
Betimlemeci ve tablo-şiir özelliği: resim gibi sahneler oluşturulur.
-
Ahenge büyük önem: ses oyunları, aruzda titizlik.
5. Şiirde biçim–içerik ilişkisi
Evet, şiirde biçimle içerik arasında güçlü bir uyum vardır.
-
Seçilen aruz kalıbı (feûlün), yağmurun düzenli, küçük, ritmik damlalarına uygundur. Vuruşları kısa ve hızlıdır.
-
Dizelerin kümelenişi: Tekrarlanan kıtalar yağmurun devrî, sürekli oluşunu görsel olarak hissettirir.
-
Kısa-uzun dizelerin dengesi: Uzayıp kısalan dizeler yağmurun hızı ve atmosferin değişkenliğini yansıtır.
Bu nedenle şiirin görsel düzeni, ritmi ve tekrarları yağmurun ritmine karşılık gelir.
6. Şiirin edebî akım açısından değerlendirilmesi
Şiir Sembolizm özellikleri taşır:
-
Dış dünyadaki görüntüler (yağmur, karanlık, sokaklar) bir ruh hâlinin sembolü hâline gelir.
-
Nesneler kendi gerçek anlamlarının ötesinde bir melankoliyi ve içsel karanlığı temsil eder.
-
Doğrudan anlatım yerine imge, çağrışım ve sezdirme vardır.
-
Kapalı, yoğun bir dil kullanılır.
Dolayısıyla, şiir Servet-i Fünun içinde özellikle Sembolizm etkisinde yazılmış bir örnektir.
7. Dil ve anlatım özellikleri
-
Ağır ve sanatlı bir dil (Arapça-Farsça kelimeler yoğun).
-
Betimleyici anlatım (tablolaştırma).
-
İmgeli ve kapalı söyleyiş.
-
Ses akışına önem veren yoğun tekrarlar.
-
Duygu yüklü, melankolik bir anlatım.
8. Şiirle ilgili beğeni, tespit ve eleştiriler
Beğeni:
-
Yağmurun atmosferini duyusal olarak hissettirmeyi başarması şiirin güçlü yönüdür. Ses tekrarları çok ustaca kullanılmıştır.
-
Şiir, okuru adeta bir kasvet ve yalnızlık tablosunun içine çeker.
Tespit:
-
Şiir, Fikret’in karamsar döneminin tipik ürünüdür.
-
Betimlemeler dış dünyayı değil, şairin iç dünyasını yansıtır.
Eleştiri:
-
Bazı okurlar için dil fazla ağır ve kapalı olabilir; bu da anlamayı zorlaştırır.
-
Şiirin atmosferi baştan sona monoton ve tek duygulu olduğu için romantik çeşitlilik taşımaz; ancak bu, bilinçli bir tercih de olabilir.
9. Şiirin türü
Şiir, lirik şiir özelliği taşır.
Neden?
-
Duygu ve ruh hâli ön plandadır.
-
Yağmur yalnızca bir dış mekân değil, içsel duyguların yansımasıdır.
-
Hüzün, ürperti, yalnızlık, karamsarlık gibi yoğun iç duygular işlenmiştir.