10.SINIF EDEBİYAT KİTAP CEVAPLARI MEB YAYINLARI, 10. SINIF EDEBİYAT KİTAP CEVAPLARI, 10.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KİTAP CEVAPLARI, KİTAP CEVAPLARI, 10.SINIF KİTAP CEVAPLARI,
derskonum.com'un ,değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.Derskonum.com ailesi, olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..
Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 2025-2026 10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Cevapları Yeni Müfredat Sayfa: 45 üzerine bir paylaşım yapacağız.
İyi çalışmalar..
doğru konum= derskonum
destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız
a
CEVAPLAR AŞAĞIDA
Sizde eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.
İyi çalışmalar..
doğru konum= derskonum
Turnalar türküsünün tabloda verilen ahenk özelliklerini belirleyerek ilgili kavramların karşısına yazınız.
Nazım birimi Dörtlük – Bent ve beyit şeklinde ( yani 3'lü ve 2'li birimler kullanılmıştır.
Ölçü 11’li hece ölçüsü – Dize dizelerde hece sayısı genellikle 11’dir. Örn: “İki turnam gelir aklı karalı” → 11 hece
Asonans (Ünlü uyumu) "a" ve "e" seslerinin tekrarları dikkat çeker. Örn: “katar katar olmuş gelir, turnalar” – a-e sesleri yankılanır.
Aliterasyon (Ünsüz uyumu) "g", "k", "t", "n" seslerinin tekrarları. Örn: “gelir, turnalar / eğrim eğrim ne hoş gelir, turnalar” – “g” ve “r” sesleri öne çıkar.
Kafiye "lı" → yarım kafiye, “karalı / yaralı / nereli” gibi dizelerdeki "-lı" ekleri ses benzerliği yaratır (tek ses benzerliği = yarım kafiye).
Redif "-li" ekleri, anlamı etkilemediği ve tekrarlandığı için redif olarak da değerlendirilebilir. Ayrıca “turnalar” kelimesi de redif sayılabilir.
Kelime ve dize tekrarları “Katar katar olmuş gelir, turnalar” ve “Eğrim eğrim ne hoş gelir, turnalar” dizeleri her dörtlüğün sonunda tekrar edilmiştir → Dize tekrarı
Turnaların Gölgesinde
Başkahraman: Ali
Yer: İç Anadolu’nun taşlı, sarı sıcak bir köyü
Zaman: Sonbahar ayı, turnaların göç mevsimi
Köyün en sessiz tepelerinden birinde, çoban Ali sabah erkenden uyanmıştı. Koyunlarını suya götürmeden önce, az ötede uçuşan turnaların sesini duydu. Gökyüzünde süzülen kuşlar, katar katar, ince bir çizgi halinde geçiyorlardı. Rüzgâr hafifti, gökyüzü açık maviye boyanmıştı.
Ali’nin gözleri bir noktaya takıldı. Turnaların arasında iki tanesi ahenkten kopmuştu. Biri alaca kanatlı, diğeri tüylerinden belli ki yaralıydı. Belki de bir şahin saldırmıştı onlara. Ali, bu iki turnayı görünce yüreğine bir sızı doldu. Çünkü iki yıl önce, sevdiği Zeynep gurbete, İstanbul’a çalışmaya gitmiş, bir daha da geri dönememişti.
Her sabah, o turnaların geçtiği yolda beklerdi Ali. Belki bir haber getirirler diye. O gün, yere düşen yaralı turnaya doğru koştu. Kanadı hafifçe kırılmıştı. Usulca eğildi, kuşu avuçlarının arasına aldı. “Sabret turnam,” dedi, “sana da, bana da Mevla bir yol gösterir elbet.”
Turnanın gözleri yorgundu ama içinde bir umudu vardı sanki. Ali o gece turnayı evine götürdü. Yaralarını sardı, ona pınardan su içirdi. Gökyüzüne baktığında hep aynı dize dökülüyordu dilinden:
“İnme turnam inme, haber sorayım
Kanadın altına nâme sarayım…”
Bir hafta sonra turna iyileşti. Ali, kanadının altına minik bir mektup sardı. “Eğer Zeynep’sen, beni hatırla” diye yazdı. Turnayı göğe saldı. Kuş döne döne havalandı, sürüsüne doğru süzüldü.
O günden sonra Ali, her sabah aynı tepenin başında turnaları izlemeye devam etti. Belki bir gün, Zeynep’ten haber getiren bir turna daha konar yüreğinin pınarına…
🪶 Başkahraman Betimlemesi – Ali:
Ali, yirmili yaşlarının başında, uzun boylu, yanık tenli bir delikanlıydı. Üzerinde yıpranmış ama temiz bir yün yelek, başında annesinin ördüğü kasket vardı. Gözleri, uzaklara dalan insanların gözleri gibi hep bir şey beklerdi; kimi zaman haber, kimi zaman umut…
🕊️ Turna Betimlemesi:
Turnalar gökyüzünde süzülen zarif yolcular gibiydi. Uzun boyunlarıyla havayı ikiye yarıyor, gümüş tüyleri sabah güneşine yansıyordu. Yaralı olanın bir kanadı düşük, gözleri ise insana konuşacak gibi bakıyordu. Sanki dert ortağı, sanki haberciydiler.
✍️ Betimlemede Kullanılan Sözcük Türü:
Betimleme yaparken ağırlıklı olarak sıfatlar kullandım.
Gerekçe:
Sıfatlar, varlıkların görünüşünü, rengini, durumunu, duygusal çağrışımını anlatmada etkili olduğu için hikâyeye duygusal bir derinlik kazandırır. Örneğin:
-
“alaca kanatlı turna” (renk ve görüntü betimlemesi)
-
“yanık tenli delikanlı” (fiziksel ve yaşamsal betimleme)
-
“yorgun gözlü kuş” (duygusal nitelik)
-
“gümüş tüyler” (görsel çağrışım)
Bu tür sıfatlar, hem karakteri hem atmosferi okurun zihninde daha canlı kılar.
