sponsorlu reklam Admatic -sponsor

1980 SONRASI TÜRK HİKAYECİLİĞİ

 1980 sonrası Türk hikâyeciliği genel özellikleri,önemli yazarları ve eserleri,

1980 SONRASI TÜRK HİKAYECİLİĞİ, 1980 SONRASI TÜRK HİKAYECİLİĞİ GENEL ÖZELLİKLERİ, önemli yazarları ve eserleri,1980 SONRASI TÜRK HİKAYECİLİĞİ GENEL ÖZELLİKLERİ,1980 SONRASI TÜRK HİKAYECİLİĞİ,1980 sonrası Türk hikâyeciliği genel özellikleri,



1980 SONRASI TÜRK HİKAYECİLİĞİ

derskonum.com'un  değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

Derskonum.com ailesi  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 1980 sonrası Türk hikâyeciliği genel özellikleri,önemli yazarları ve eserleri üzerine bir paylaşım yapacağız. 


Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

doğru konum= derskonum

destek olmak için lütfen paylaşınız




 
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK HİKAYESİ GENİŞ İÇERİK
1980-1990'lı Yıllarda Türk Hikayeciliği
 1980-1990'lı Yıllar 
MADDE MADDE AŞAĞIDA VAR!!!)
1970 sonrası öykü yazarları arasında Necati Güngör, öykülerinde genellikle çalışan, ekmek kavgası veren insanların yaşayışlarını dile getirir.
Yetmişli yılların ortalarında Ah Bayım Ah kitabıyla adını duyuran Nazlı Eray, bireyden hareket eden ve öykülerinin konularını yaşamından alan bir yazar olarak, ayrıca gerçeği fantaziyle birlikte verişiyle dikkati çekmiştir. Geceyi Tanıdım, Kız Öpme Kuyruğu, Hazin Dünya, Eski Gece Parçaları, Yoldan Geçen Öyküler, Aşk Artık Burada Oturmuyor kitaplarıyla günümüze gelmiştir.
Bu yazarlar arasına yetmişli yılların sonlarında katılan yazarlar arasında en çok dikkati çeken Osman Şahin olmuştur. Kırmızı Yel kitabıyla tanınıp, onu izleyerek Acenta Mirza, Ağız İçinde Dil Gibi, Acı Duman, Kolları Bağlı Doğan, Güneş Harfleri, Selam Ateşleri, Fırtına Sırtındaki Kan, Bucaklar kitaplarıyla günümüze gelen Şahin, özellikle ilk öykülerinde kendi yöresi olan Güneydoğu Anadolu'yu vermiştir. Kan davalarının politik ve bürokratik ilişkileri etkileyişi, işkencenin insanları içine düşürdüğü durum, gibi konuları ele aldığı öyküleri gözlemlerine dayanır. Daha çok olayların egemen olduğu, doğanın canlı bir varlık olarak verildiği öykülerinde, okuyucuya
umut ışığı veren güzel bir dünya yaratmıştır.
Aynı yıllarda, Osman Şahin'le birlikte, konularını dış göçün yarattığı olumsuzluklardan alan öyküleriyle dikkati çeken yazarlar tanıyoruz.
  • Haçça Büyüdü Hatiş Oldu ile Yusuf Ziya Bahadınlı;
  • Oturma İzni'yle Yüksel Pozankaya;
  • Arafat'ta Bir Çocuk ile Zülfü Livaneli;
  • Geyikler Annem ve Almanya ile Nursel Duruel,
bu konulara eğilen yazarlar olarak yer alıyorlar. Nursel Duruel daha sonra Yazılı Kaya adlı öykü kitabını yayımladı.

Gözleme dayanarak verilen yapıtlarla seksenli yıllara gelen öykücülüğümüzde ele alınan konuların önceki yıllarla benzerlik gösterdiği dikkati çekiyor. Anadolu'yla yönelme, dış göç, küçük kent insanlarının, burjuva kesiminin yaşayışları, siyasal, toplumsal, güncel konular yazarların daha çok yeğledikleri olarak görünüyorlar.
BU DÖNEMDEKİ HİKÂYE YAZARLARI

1980’den önceki kuşaklardan gelen hikâye yazarlarının yanı sıra Murathan Mungan, Cemil Kavukçu, Özcan Karabulut, Jale Sancak, Ayfer Tunç, Murat Gülsoy, Murat Yalçın, Yekta Kopan, Nalan Barbarosoğlu, Sema Kaygusuz, Müge İplikçi, Nazan Bekiroğlu, Hüseyin Su, Seyit Göktepe, Cemal Şakar gibi yeni yazarlar da dil ve anlatım biçimi, konu ve kurgu bakımından özgün eserler verirler.
Kadınlar Kitabı, Sevgilim İstanbul ve Komutanın Tavşanlarıyla Nedim Gürseli'i; Kadınlar da Vardır, Lanetliler, Dullara Yas Yakışır, Onunla Güzeldin, Taş Üstüne Gül Osması'yla Erendiz Atasü'yü;
Ölü Bir Deniz, Ara Kapı, Baharla Gelen, Aşk-ı Muhabbet Sevda, Gece Gelen Ölüm ve Dönüşler'le Erhan Bener'i;
Eski Bir Balerin, Ürkek Kuşlar, Sabah Yolcuları ile Feyza Hepçilingirler'i,
Son İstanbul, Cenk Hikayeleri, Kırk Oda ve Paranın Günleri ile Murathan Mungan'ı;
Sevgi Bağı, Başka Bir Yaz, Dünyanın En Güzel Kadını, Yine Bir Gülnihal, Karanfil ve Hançer'leBurhan Günel'i;
Gidenler Dönmeyenler, Kurtarılmış Haziran, Ten ve Gölge, Bir Yer Göstericinin Hayatı ile Hulki Aktunç'u;
Yapma Çicek Ustaları, Sevdadır Her İşin Başı, Sevgi Yetimi Çocuklar, Gül Bahçesi, Yeni Moda Aşklar Destanı ile Ayşe Kilimci'yi;
Ah Benim Yalnız Başıma İstanbul Kadınlığım, Ay Geceye Yalnız Doğar'la Tansu Bele'yi ;
Demirciler Aşık Olamazdı, Aşk Bir Boncuktur, Direncin Kuşları ile Sevgi Özel" sayabiliriz.

1980 SONRASI TÜRK HİKÂYESİ MADDE MADDE
  • 1980’li yıllardaki siyasi ve toplumsal olayların sonuçları diğer alanları etkilediği gibi Türk hikâyeciliğini de derinden etkilemiştir.
  • 1980 sonrası Türk hikâyeciliğinde bir taraftan gelenek devam ederken diğer taraftan yeni arayışlar görülür.
  • Bu dönem hikâyesinde yazarlar ortak bir sanat anlayışıyla değil bireysel olarak hareket etmişlerdir.
  • Toplumsal konulardan çok bireysel konular işlenmiştir.
  • Hikâyelerde farklı kurgu teknikleri denenmeye başlanmıştır.
  • Yazarlar postmodernizmin anlatım imkânlarından yararlanmışlardır.
  • Hikâyelerde imgesel bir dil kullanılır.
  • Anlatımda “ben-yazar” anlatıcı öne çıkar.
  • Hikâyelerde bireyin toplumsal ilişkileri çevresinden soyutlanarak gösterilir.

  • BU DÖNEMDEKİ HİKÂYE YAZARLARI
    1980’den önceki kuşaklardan gelen hikâye yazarlarının yanı sıra Murathan Mungan, Cemil Kavukçu, Özcan Karabulut, Jale Sancak, Ayfer Tunç, Murat Gülsoy, Murat Yalçın, Yekta Kopan, Nalan Barbarosoğlu, Sema Kaygusuz, Müge İplikçi, Nazan Bekiroğlu, Hüseyin Su, Seyit Göktepe, Cemal Şakar gibi yeni yazarlar da dil ve anlatım biçimi, konu ve kurgu bakımından özgün eserler verirler.

1980 SONRASI TÜRK HİKAYECİLİĞİ

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk