sponsorlu reklam Admatic -sponsor

Özdemir Asaf Fikri ve Edebi Yönü,Kişiliği,Eserleri,Hayatı

Özdemir Asaf  Hayatı Edebi Kişiliği
Özdemir Asaf Fikri ve Edebi Yönü, Özdemir Asaf Edebi Kişiliği,Özdemir Asaf Eserleri, Özdemir Asaf Hayatı, ŞAİR VE YAZAR, 

Özdemir Asaf

11 Haziran 1923’te Ankara’da doğdu. 28 Ocak 1981’de İstanbul’da öldü. Asıl adı Halit Özdemir Arun’dur.
Babası Mehmet Asaf Bey, Şura-ı Devlet'in kurucularındandır. [1] Şair 11 Haziran 1923 tarihinde Ankara'da doğmuştur. 1930 yılında babasını kaybetti.  Aynı yıl 1930 da Galatasaray Lisesi’ne kayıt oldu.
İlköğretiminin bir bölümünü Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. 1941 yılında son sınıftayken Galatasaray Lisesi’nden Kabataş Erkek Lisesi'ne geçti ve diplomasını Kabataş Erkek Lisesi'nden mezun olarak aldı.  Liseden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydını yaptırttı. Bu okuldan ayrılıp İktisat Fakültesinin 3. Sınıfına kadar devam etti. [2]Fakat İktisat Fakültesinin 3. Sınıfında okulunu bıraktı. Bu defa Gazetecilik Enstitüsü'ne öğrenci olarak kaydoldu fakat bu okulunu da tamamlamadan bu okuldan da ayrılarak öğrenimini yarım bıraktı.[3]1947

Bir süre sigortacılıkla uğraştı. Zaman ve Tanin gazetelerinde çevirmen olarak çalıştı. Servet-i Fünun isimli ilk yazısı Uyanış dergisinde yayımlandı.[4]1950’de İstanbul'da Sanat Basımevi’ni kurarak yayıncılığa başladı. Sanat Basımevini kurarak 1950 bir müddet bu basımevini çalıştırdı. Bu basımevinde kendi şiir kitaplarını bastırdı.  1955’te Yuvarlak Masa Yayınları’nı kurdu [5]ve kendi kitaplarını bu isim altında yayımladı.
İlk şiirleri "Servet-i Fünun Uyanış" dergisinde yayınlandı. Çeşitli dergilerle, Vatan gazetesinin sanat sayfalarında çıkan şiirleriyle tanındı. 
İlk eşi Sebahat Selma Tezakın’dan bir kızı, ikinci eşi Yıldız Moran’dan üç oğlu olan şair 28 Ocak 1981′de hayata gözlerini yumdu.
ŞAİRLİK YÖNÜ/ EDEBİ KİŞİLİĞİ

Çarpıcı sözcükler aradığım doğrudur; ama çarpıcı düşün örgüsü içinde” Özdemir Asaf. 
Şiirlerinde farklı bir biçim anlayışı oluşturan Özdemir Asaf özgün bir şair olmaya çalışmıştır.  “Etkileyici bir dille yazdığı şiirlerinde "ikinci kişi" sorununu ele almış İkinci kişiye bağlılığını çeşitli yönlerden incelemiştir.”  Kısa şiirleri ile dikkat çeken şair “ özellikle son dönem şiirlerinde dize sayısını azaltarak duygu ve zekâ pırıltılarının kaynaştığı kısa şiirler yazdı. “
Şiirleri genel olarak dörtlük ve ikiliklerden oluşur. Yoğun ve kısa bir söyleyiş özelliği vardır. Bu tarz şiirlerinde taşlama, alay, ironi iç içe bulunmaktadır. Şiirlerinde anlamsız, yer yer ironik söyleyişler taşıyan alışılmadık bağdaştırmalara kurulmuş söyleyişleri ile tartışmalar çıkmasına yol açtı. 
Ayrılık, sevgi ve ölüm temaları ile hayatının son dönemlerindeki şiirlerinde kaçma arzusu, umutsuzluk,  tedirginlik yoğun olarak işlediği temalar oldu. Ferdiyetçi konularda yazan bir şair olan Özdemir Asaf, şiirlerinin bir bölümünde toplumla, yaşadığı çatışmaları ve kendisiyle hesaplaşmasının verdiği buruk öfkeyi dile getiren şiirler de yazdı. Bu yaklaşımla yeni taşlama biçimleri üreterek hiciv şiirinin öğelerini ustaca kullandı. İnsan ilişkilerinin toplumsal ve bireysel düzlemlerdeki çelişkilerini "sen-ben" ikileminde yansıttı. Şiirlerinde çok sık kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son şiirlerinde yerlerini kaçış, umutsuzluk ve tedirginliğe bıraktı. 
Şiirlerinde çarpıcı sözler ile çarpıcı anlamlar üretmek amacında olan şair bu amacına kısa şiircikler içinde ulaşmaya çabalamıştır. Bu şiirlerinde de toplumla ayrışan, çatışan, uyumsuz ve farklı düşünen bir şairin bakış açısı görülmektedir.
“Çürük deyorum, çürük değil deyorlar
Uzak deyorum, uzak değil deyorlar
Elimle bir bir gösteriyorum,
Evet bakıyorlar, hayır deyorlar.”
Şükran Kurdakul, arkadaşı Özdemir Asaf’ın şiirlerini şu şekilde değerlendirir.  : “ Özdemir Asaf şiiri, temelde doğaya, insanlara, yakın çevre oldubittilerine açılarak yeni yorumlarla donanır. Yer yer keyifli, bıyık altından gülen bir şair vardır. Ama insanın ömrüyle devam edecek bir oyun”da acılarını hafife almaktan yorgun düştüğünü sezersiniz. Dikkat edilirse, kendisini ve dış dünyayı yorumlamaya çalışırken bizim uzağında olduğumuz bir şeyleri göz ucuyla izlediği görülür[6]

Feridun Düzağaç, Lavinya adlı şiirini bestelemiştir. Duman grubu da Özdemir Asaf’ın şiirlerinden esinlenerek şarkılar yapmıştır.[7]

 
ESERLERİ
ŞİİR KİTAPLARI
  • Dünya Kaçtı Gözüme (1955) 
  • Sen Sen Sen (1956)
  • Bir Kapı Önünde (1957)
  • Yumuşaklıklar Değil (1962)
  • To Go To (1964, Yıldız Moran'ın İngilizce'ye çevirdiği şiirler)
  • Nasılsın (1970)
  • Çiçekleri Yemeyin (1975)
  • Yalnızlık Paylaşılmaz (1978)
  • Benden Sonra Mutluluk (1984, ölümünden sonra)[8]
DENEME-ÖYKÜ
  • Yuvarlağın Köşeleri 1 (Etika) (1961)
  • Yuvarlağın Köşeleri 2 (Etika) (1986)
  • Dün Yağmur Yağacak (Öykü) (1987)
  • Özdemir Asafça (Deneme) (1988) 

ÖRNEK ŞİİRLER

LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al
Günün en güzel saatleri bunlar
Yanımda kal
Sana gitme demeyeceğim
Gene de sen bilirsin
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin
Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme Lavinia
ÇIRILÇIPLAK
Küstahlığımı nezaketim götürdü
Sadece kendime bakakaldım.
Kararsızlık bir an sürdü.
Gizlenen insanların ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
Selamımı tanıdıklar götürdü.
Saygı bekleyince alçaldım.
Kararsızlık bir an sürdü.
Kendini beğenmişlerin ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.

Ağlamayı ölenler götürdü.
Kendimi ölmez sanınca ufaldım,
Kararsızlık bir an sürdü.
Ölülerle dirilerin ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
Sonsuzluğu ufuklar götürdü.
Yarattığım dünyaların içinde daraldım.
Kararsızlık bir an sürdü.
Başlangıçla bitiş ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
Aydınlığı bulutlar götürdü.
Yıldızlara doğru yol aldım.
Kararsızlık bir an sürdü.
Varanlarla duranların ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
GELDİM
Beni çağırmadınız,kalkıp ben kendim geldim.
Uzaklardan size bir haber getirdim geldim.
Bıraktıklarınızdan,unuttuklarınızdan,
Sımsıcak-anılası günler getirdim geldim.
Gömütleri andıran yapılarınızdaki
Yaşantılarınıza evler getirdim geldim.
Tek tek,ayrık-soluyan bitkiseller yerine
Yüzyüze dönük,gülen sizler getirdim geldim.
Solarken suladığım,koparken bağladığım,
Ölürken canlandığım sözler getirdim geldim.
KALAN
Bir şey kaldı gecelerden birinde
Senden.
Öncesinde bilinmemiş birşey,
Silinmez bir ses gibi giden..
Kelimelerden büyük, kelimelerin içinde,
Bir şey kaldı senden
Yaşamalar'ın arasında kaçamaklı.

Veriliş rengi başka, alınış rengi başka..
Söylemeye vakit kalmadan
Dudakların altına bırakılmış bir şey.
Karanlıkların tam ortasında bir kırmızı nokta..
Gözlerce pırıl pırıl, ellerce saklı.

Bir şey kaldı, bir denizin kıyısında senden,
Bakışlarla yüklü, söylemelerle sessiz..
Seninle dolu, seninle sensiz bir şey..
Arandıkça bulunmamış yıllar yılı,
Bulundukça aramaklı.


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk