sponsorlu reklam Admatic -sponsor

Öğrenme ve Bellek Konu Anlatımı,Ders Notları PDF

  PSİKOLOJİ DERS NOTLARI,
Öğrenme ve Bellek Konu Anlatımı,Öğrenme ve Bellek Ders Notları PDF, Öğrenme ve Bellek psikoloji, ÖĞRENME VE BELLEK, PSİKOLOJİ DERS NOTLARI, PSİKOLOJİ DERS NOTLARI,KONU ANLATIMI PDF İNDİR,PSİKOLOJİ DERS NOTLARI,KONU ANLATIMI PDF İNDİR,PSİKOLOJİ DERS NOTLARI PDF İNDİR, PSİKOLOJİ KONU ANLATIMI, PSİKOLOJİ NOTLARI, 11.SINIF PSİKOLOJİ DERS NOTLARI,10.SINIF PSİKOLOJİ DERS NOTLARI,

TÜM PSİKOLOJİ KONULARI İÇİN TIKLAA
👇KONU ANLATIMI

ÖĞRENME DÜŞÜNME BELLEK

ÖĞRENME : Yaşantı ve tekrar sonucu davranışlarda meydana gelen  kalıcı davranış değişikliklerine öğrenme denir.
Öğrenme Türleri Ve Süreçleri
1.Koşullanma yoluyla öğrenme:  koşullanma:organizmanın daha önce tepkide bulunmadığı bir uyarıcıya, bu uyarıcının tepkide bulunduğu bir uyarıcıyla birlikte verilmesiyle bu uyarıcıya tepkide bulunmasıdır.  Koşullanma klasik ve edimsel olarak ikiye ayrılır.
a.Klasik koşullanma: istenen davranışı ortaya çıkarmak için doğal uyarıcı ile beraber koşullu uyarıcı verilerek organizmanın tepkide bulunmasının sağlandığı koşullanmadır. 
b.Edimsel koşullanma: bir davranışın sonucu istenen bir durum yaratıyorsa, davranışın arkasından olumlu pekiştireç verilerek yapılan koşullanmaya edimsel koşullanma denir. Organizmanın istenen tepkiyi göstermesinden sonra doğal uyarıcı(koşullu) verilir.
--pekiştireç: koşullanmada organizma üzerinde olumlu etki yaratarak davranışın ortaya çıkma olasılığını artıran uyarıcılara pekiştireç denir
pekiştireç olumlu ve olumsuz  pekiştireç olmak üzere 2’ye ayrılır
bir davranışın sonucunda ortamda bulunmayan bir uyarıcının ortama katılması ve bu uyarıcının o davranışın tekrarlanma ihtimalini artırması olayına olumlu pekiştirme denilir. bir davranış ortamdaki hoş olmayan bir uyarıcıyı ortadan kaldırıyor ve bu istenen davranışın tekrarlanma ihtimalini artırıyorsa buna  olumsuz pekiştirme denilir
hem olumlu hem de olumsuz pekiştireç organizmanın hoşuna giden bir etki yaratır ve davranışın yapılma sıklığını artırır
--ceza: Bir davranışın arkasından gelen ve organizma için hoşa gitmeyen bir durum yaratan uyarıcılara ceza denir ceza olumsuz pekiştireç değildir.
Ceza istenmeyen davranışa verilirken, olumsuz pekiştireç istenen davranış ortaya çıktığında ortamdan çekilmektedir
--Premack ilkesi: organizma birçok etkinlik yapmaktadır. Bunlardan bir kısmını çok sık, severek yapmakta, bir kısmını ise daha az yapmaktadır. Bu durumda organizmanın çok sık yaptığı etkinlikler daha az yapılan etkinlikleri pekiştirmek için kullanılabilir. 
Koşullanma ile ilgili kavramlar:
a) Genelleme : bir uyarıcıya koşullanmış organizmanın benzer uyarıcılara da aynı tepkiyi göstermesidir.
b) Ayırt etme: organizmanın benzer uyarıcılar arasından koşullandığı uyarıcıyı tanıyıp tepki göstermesine denir.
c) Sönme: pekiştirilmeyen davranışın unutulmasıdır.
d) Kendiliğinde geri gelme: sönmeden sonra pekiştirilen davranışın tekrar hatırlanmasıdır.
2.Model alarak öğrenme: bireyin başkasını taklit ederek davranışı öğrenmesine denir.  
3.Bilişsel öğrenme : algılama, düşünme, hatırlama gibi zihinsel süreçlerle yapılan öğrenmeye denir.
---sezgisel öğrenme(kavrama): organizmanın karşılaştığı sorunun çözümünü birdenbire bulmasıdır.
---motor öğrenme: tekrarlar sonrasında bir işin en iyi yapılma şeklinin öğrenilmesidir.
4. deneme-yanılma yolu ile öğrenme: sorunun çözümünü bulana kadar bir çok yolun denenmesi yöntemi ile öğrenmenin gerçekleştirilmesidir.
Öğrenme ile ilgili kavramalar:
--Motivasyon: bireyin belli uyarıcıların etkisiyle öğrenmede hazır hale gelmesidir.
--Transfer: eski bilgilerin yeni bilgileri etkilemesine transfer denir. Pozitif ve negatif olarak ikiye ayrılır. Pozitif transfer: Eski bilgilerin yeni bilgilerin öğrenilmesini kolaylaştırmasına denir. Negatif transfer: eski bilgilerin yeni bilgilerin öğrenilmesini zorlaştırmasına denir.
--Ket vurma:  bilgilerin, öğrenme sürecinde birbirinin öğrenilmesine  engel olması
ileriye ket vurma: eski bilginin yeni bilginin öğrenilmesini ve hatırlanmasını engellemesi. geriye ket vurma: yeni bilginin eski bilgiyi unutturması 
öğrenme teknikleri
--aralıklı ve toplu öğrenme:  aralıklı öğrenme; öğrenilecek konunun belli zaman aralıklarına bölünmesidir. Toplu öğrenme; ara verilmeden tekrarlarla yapılan öğrenmedir. Aralıklı öğrenme  toplu öğrenmeden daha verimlidir.
--parça ve bütün öğrenme: parça öğrenme öğrenilecek konunun  parçalara ayrılarak öğrenilmesidir. (Şiirlerin kıta kıta öğrenilmesi). Bütün öğrenme konunun parçalara bölünmeden öğrenilmesi(şiirin bütün kıtalarının birden öğrenilmesi) iki yöntemde kullanılabilir.
--öğrenmede tekrar : öğrenilecek konunun tekrarı unutmayı azaltır.
--okuma yada anlatma: anlatma öğrenmeyi kuvvetlendirir. Anlatırken birey aktiftir.
--sonuçların bilinmesi: yanlış ve doğrunun bilinmesi kalıcılığı sağlar.
--öğrenmeden sonraki faaliyet: öğrenme gerçekleştikten sonra uyumak kalıcılığı sağlar.
ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. Öğrenen Bireyden Kaynaklanan Faktörler
a. Güdülenme: Öğrenmeyi etkileyen önemli bir faktördür. Öğrenmeye istekli olmayı ifade eder.
Yurtdışına gidecek olan birinin yabancı dil öğrenme isteğinin artması güdülenme ile açıklanır.
b. Zekâ: Zekâ düzeyi yüksek olanların başarılı bir öğrenme gerçekleştirmeleri zekânın etkisini gösterir.
c. Yaş ve olgunlaşma: Olgunlaşma belli bir öğrenme düzeyine ulaşmış olmayı ifade eder. Yaşa bağlı olarak olgunlaşma gerçekleştikçe, birey öğrenme düzeyine ulaşmış olur.
d. Bilgi birikimi: Önceden kazanılmış olan bilgiler, yeni öğrenmeleri etkiler. Ancak bu etkileme olumlu veya olumsuz olabilir. Böyle bir etkilemenin olabilmesi için önceki öğrenilenlerle sonraki öğrenilecekler arasında ilke, içerik, teknik bakımdan benzerlik olması gerekir.
Böyle bir benzerlik yoksa önceden öğrenilmiş olanlarla sonradan öğrenilecek olanlar arasında geçiş olmaz. Benzerlik olması durumunda da iki türlü geçiş olabilir.
– Olumlu geçiş (Pozitif transfer): Önceki öğrenilenlerin sonraki öğrenmeleri kolaylaştırmasına denir. Bisiklete binmenin, motosiklet kullanmayı kolaylaştırması gibi. (Eğer öğrenmelerde pozitif transfer gerçekleşmeseydi, her bir öğrenmenin her seferinde en baştan başlaması gerekirdi).
– Olumsuz geçiş (Negatif transfer): Önceki öğrenilenlerin sonraki öğrenmeleri zorlaştırmasına denir. İki parmakla daktilo yazmayı öğrenmiş olan biri, hiç yazmayana göre on parmak yazmayı daha zor öğrenir.
e. Fizyolojik durum: Genel olarak organizmanın uyarılma düzeyinin aşırı veya yetersiz olması durumunda öğrenme düzeyi de düşer. Buna karşılık orta düzeydeki bir uyarılma (kaygı) öğrenmeyi olumlu etkiler.
f. Psikolojik durum: Heyecan, korku, ümitsizlik, içekapanık olma gibi durumlar öğrenme üzerinde etkili olabilmektedir.

2. Öğrenme Yönteminden Kaynaklanan Faktörler
a. Aralıklı ya da toplu öğrenme: Yöntem olarak az zamanda çok tekrar yerine, konunun çok zamanda azar azar tekrar edilmesi öğrenmeyi olumlu etkilemektedir.
Çünkü bu durumda yorgunluk, motivasyon düşüklüğü, aşırı kaygı olmadığından, uyarılma düzeyi yüksek olmaktadır.
b. Öğrenmeye aktif olarak katılma: Anlatma okumaya göre bireyi daha aktif yapacağından, öğrenme düzeyini artırmaktadır. Aynı zamanda aktif durumlarda uygulamalara da yer verileceğinden, öğrenme düzeyi artmaktadır.
c. Sonucun bilinmesi: Öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediği hakkındaki sonucun bildirimine yönelik faaliyetler öğrenmeye önemli katkı sağlamaktadır. Konu anlatımından sonra yapılan testler sonucun bildirilmesine yöneliktir.
d. Bütün ya da parçalara bölerek öğrenme: Konuların uzun, kısa, somut, soyut, anlamlı anlamsız olması durumuna göre öğrenilmesinde bütün - parça - bütün ilişkisinin kurulması öğrenmeyi etkiler. Buna göre zor, uzun, anlamsız konularda bütün - parça bütün çalışması, diğer durumlarda ise konuların bütün halinde öğrenilmesi olumlu sonuç vermektedir.
e. Programlı öğrenme: Önceleri öğretme makinalarında geçerli olan bu öğrenme, şimdilerde bilgisayarlarda uygulanmaktadır. Bireyin bilgisayarın başına geçerek, bilgisayarın programlanmış olarak sunduğu bilgileri kendi öğrenme hızına ve kapasitesine göre öğrenmesidir. Bu öğrenme sorularla pekiştirme ve cevabını hemen görme esasına dayanır.
f. Tekrarlara yer verme: Tekrar sayısı arttıkça hata miktarı azalmaktadır. Bu durumda da öğrenme düzeyi giderek artmaktadır. Çünkü tekrar, pekiştirici olarak öğrenmelerin kuvvetlenmesini sağlar.

3. Öğrenilen Malzemeden Kaynaklanan Faktörler
a. Uzun, soyut ve anlamsız olması: Uzun, soyut ve anlamsız olan konuların öğrenilmesi daha zor olmaktadır.
b. İlgi ve ihtiyaca uygun olması: İlgi ve ihtiyaca uygun olan konuların öğrenilmesinde yüksek motivasyon olduğundan, öğrenme de yüksek olmaktadır.
c. Sistemli düzenlenmiş olması: Düzenli konular karmaşıklığa yer vermediğinden, daha kolay öğrenilir.
d. Birbirini destekleyici olması: İlke, içerik, teknik bakımdan benzer konular arasında olumlu veya olumsuz transfer olabildiğinden, öğrenme düzeyi de buna bağlı olarak değişebilmektedir.
e. Beden ve zihin gelişimine uygun olması: Yaş ve olgunlaşma öğrenmeda etkili olduğundan, konuların bu nitelikleri dikkate alınmalıdır.
4. Öğrenmenin Yapıldığı Ortam
Ortamın sıcak olması, gürültülü olması, havasız veya pis kokulu olması öğrenme için uygun olmayan bir ortamı hatıra getirmektedir. Herkesin sesli çalıştığı bir kütüphanenin iyi bir çalışma ortamı oluşturmaması buna örnek olarak ortamın öğrenmedeki etkisini göstermektedir.

BELLEK
BELLEK : öğrenilen bilgilerin saklanması ve gerektiğinde geri getirilmesidir.
Duyum belleği: duyu organlarımızın yapısal özelliğinden kaynaklanan kısa süreli bellek. Işık ve sesin duyu organlarında saklanabilmesi.
Kısa süreli bellek: öğrenilen yeni bilginin uzun süreli belleğe geçirilmeden önce tutulduğu bellek. 20-25 saniye kapasitesi vardır. Buradaki bilgiler uzun süreli belleğe aktarılmazsa tamamen silinir.  Tekrarlama ve gruplama ile bilgiler uzun süreli belleğe aktarılır. Gruplama. Bilgilerin anlamlı bütünler haline getirilmesidir.
Uzun süreli bellek: Bilgilerin zihinde saklanıldığı yerdir. Bilgiler Birkaç dakikadan bir ömür boyu süresine kadar  saklanabilir. Uzun süreli bellekte tamamen unutma yada silinme  yoktur. Sadece kısa yolun unutulması söz konusudur.   
Belleğin işlevleri:
a-Kodlama: uzun süreli belleğe giren bilgilerin diğer bilgilerden farklı olarak belleğe kaydedilecek biçime dönüştürülmesidir.
b-Saklama: kodlanan bilgilerin gerektiğinde kullanılmak üzere depolanmasıdır.
c-Çağırma: uzun süreli belleğe kaydedilen bilgilerin gerektiğinde hatırlanmasıdır.
--Hatırlama: öğrenilmiş bilgilerin gerektiğinde bilince getirilmesi.
--Tanıma: karşılaşılan bilginin önceden öğrenildiğini fark etmek.
--Unutma: öğrenilmiş bilgilerin gerektiğinde uzun süreli bellekten bilince çıkarılamaması yani hatırlanamamasıdır. 
Unutma nedenleri:
--Bilgilerin uzun süre kullanılmaması.
--Ket vurma: önceki bilgilerin sonrakilerini veya sonraki bilgilerin öncekileri unutturması.
--Bastırma (bilinç altına atma): istenmeyen rahatsız edici bilgilerin unutulması
--Organik nedenler(kaza-hastalık-alkol-uyuşturucu)
Unutmayı azaltmak, hatırlamayı kolaylaştırmak için yapılması gerekenler
--öğrenmenin tam olması --öğrenilen bilgilerin anlamlı olması veya anlamlandırılması
--tekrar yapılması, bilgilerin kullanılması --belleğin güçlendirilmesi
Bellek güçlendirici yöntemler
--gruplama  --benzerlikler kurma –mekan ilişkilerinden yararlanarak göz önünde canlandırma.
DÜŞÜNME : sembol,imge ve kavramları kullanarak olayların zihinden geçirilmesidir.
Düşünmenin temel birimleri:
--imge: nesnelerin zihinde beliren görüntüleridir. (takım oyuncularının görüntüleri)
--sembol: nesnelerin zihindeki işaretidir. (takımın arması)
--kavram: nesnelerin zihindeki tasarımıdır. Kavramlar tekrarlanan yaşantılar sonucu oluşur. Kavramlar nesnelerin ortak ve genel özellikleridir.
--dil: insanların düşündüklerini ve hissettiklerini bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşmadır.
Genelleme: ortak özelliği olan nesnelerin ortak bir kavram altında toplanmasıdır.
Soyutlama: nesnelerin tek tek ayrı ve farklı özelliklerinden ayırarak genel ve ortak özellikleriyle kavrama ulaşılmasıdır. 
Basit ve karmaşık kavramlar
Basit kavram: az sayıda özellik taşıyan pek çok nesneyi kapsayan kavramlardır. (ağaç-kitap-heykel)
Karmaşık kavram: iki yada daha çok özellik taşıyan az sayıdaki nesneyi kapsayan kavramlardır. (kırmızı bahçe kapısı – mavi dolma kalem)
--bireyin kendi kendine nesneler hakkında ve diğer bireylerle yaptığı hayali konuşmaya denir. (arkadaşınızla olan tartışmanızı tekrar hatırlamanız)
--düşünürken zihnimizde geçen hayal ve sembolleri sözcüklerle ifade etmeye sözel düşünme denir. (içten konuşma)
Problem çözme:  bir engelle karşılaşan bireyin sorunun unsurları arasındaki bağlantıları görerek çıkış yolunu bulması demektir. 
BİLİNCİN DEĞİŞİK BİÇİMLERİ 
Bilinç: bireyin kendisinin farkında olmasıdır.
Pasif bilinç: bilişsel aktivitenin yapılmadığı durumdur.
Aktif bilinç: düşüneme, planlama durumundaki bilinç halidir.
Uyku: vücut fonksiyonlarının asgari yaşama sınırına indiği dinlenme durumudur.
Uyku 4 aşamada gerçekleşir uyuklama dönemi, hafif uyku dönemi, geçiş dönemi, derin uyku dönemi.
Rem ve nrem(non-rem) uykusu: hızlı göz hareketlerinin görüldüğü hafif uyku dönemine rem uykusu denir. Rüyaların çoğunluğu bu dönemde görülür. Nrem uykusu derin uyku dönemidir.
Uyku bozuklukları: Uykusuzluk- aşırı uyku-  uyku nöbetleri(narkolepsi)
Bilinç durumları:
--Meditasyon: insanın vücut fonksiyonlarını kendi iradesi ile kontrol altına almasıdır.
--Hipnoz: insanın başkası tarafından yapay olarak uyutulması ve onun telkinleri altında bulunmasına denir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk