sponsorlu reklam Admatic -sponsor

MEŞHUR AŞK HİKAYELERİ,TÜRK EDEBİYATININ MEŞHUR AŞK HİKAYELERİ

MEŞHUR AŞK HİKAYELERİ,TÜRK EDEBİYATININ MEŞHUR AŞK HİKAYELERİ,  AŞK HİKAYELERİ, EN ÜNLÜ AŞK HİKAYELERİ, TÜRK EDEBİYATININ EN ÜNLÜ AŞK HİKAYELERİ

Ferhat ile Şirin

Demirci ustası Ferhat, aşkı Şirin uğruna dağları deldi.
Eski bir ask masalının iki kahramanı. Türk ve İran edebiyatında çok işlenen bir konu. Ferhat ile Şirin birbirlerini çılgınca severler.

Şirin soylu bir genç kız, Ferhat halktan bir delikanlı olduğu için, birbirlerine kavuşup mutluluğa ulaşamazlar. Şirin”in yakınları Ferhat”a akla gelmedik zorluklar çıkartırlar. Demir yapılı bir dağı delmesi gerektiği şartı da güçlükler arasındadır.

Ferhat, zekası, teknik bilgisi, bilek gücü, aşktan aldığı kuvvetle dağı deler.

Halk edebiyatımızda Ferhat, divan edebiyatımızda Hüsrev olarak geçen bu masal kahramanının deldiği dağın adı “Bisutun Dağları”dır…



Leyla ile Mecnun

Konusu bir Arap efsanesinden alınmıştır. “Beni Amir kabilesinden Kays ile Leyla daha okulda iken birbirlerini severler. Leyla”nin annesi bunu duyunca kızını okuldan alır. Sevgilisini göremez olan Kays yollara düşer. Mecnun diye anilmaya baslar. Kays”in babası, Leyla”yi ailesinden isterse de vermezler. Kays çölde vahşi hayvanlar ve kuşlarla arkadaş olur. Kızı Ibni Selam adli birine verirler. Leyla kendisini bir perinin sevdigini, eğer evlenirlerse peri tarafindan öldürüleceklerini söyleyerek adamı kandırır, onu kendinden uzak tutar. Mecnun”un inkisariyle Ibni Selam ölür. Mecnun bütün maddi varliklarla ilgisini kesmis, manevi bir askla kendinden geçmis halde yaşamaktadir. Çölde karşısına çikan Leyla”yi tanımaz. Leyla”nin kendi içinde oldugunu, onunla manevi alemde birlestigini, baska bir Leyla ile bulusmaya takati olmadigini bildirir. Leyla, döner bir müddet sonra kederinden ölür. Mecnun bunu ögrenince Leyla”nin mezarina kosar, ölmek ister, isteği tanrı tarafindan kabul olunarak orada düşüp ruhunu teslim eder.




Kerem ile Aslı

Kerem ile Aslı’nın aşkları asırlardır hiç tükenmedi.
Anonim halk hikayesi. XII. Yüzyilda tesekkül ettigi yorumlanan, Kerem ile Asli hikayesi anonim halk hikayelerimizin karakteristik özelliklerini tasir. Hikaye kahramani Asik Kerem, Asli isimli bir Ermeni kizina asik olur. Onu kendisinden kaçiranlarin ardindan arkadasi Sofu ile saz çalarak, türkü söyleyerek diyar diyar dolasir. Büyük bir askin, ugrunda ne ölçüde fedakarlik yapilacak bir kuvvet oldugunu isaret eder. Zorlu macerasinin sonunda, Haleb”de Asli”ya kavusan Kerem tam onunla evlenecekken bir kesis büyüsüne kurban gider. Bir büyü ile tutusup yanar, kül olur. Bu külün kivilcimi ile saçlarindan tutusarak, ayni akibete ugrayan Asli ile ancak cennette bulusurlar…




Asuman ile Zeycan

Bir halk öyküsü. Erzincan beyi Kaleli Beyin kızı Zeycan’la Kahyası Derviş Ahmet’in oğlu A­suman’ın aşkı çevresinde gelişen öykü sözlü halk edebiyatının bütün ortak motiflerini içerir. Ço­cukları olmayan iki babanın bir dervişin verdiği elmayı yiyerek çocuk sahibi olmaları, iki çocu­ğun kardeş gibi bir arada büyümeleri, ama bü­yüdükçe birbirlerini sevmeleri, beyin önce söz vermişken somadan kızını vermeyişi, birbirinden ayrılan iki sevgilinin tanrısal esinle hak aşığı ol­maları ve saz çalıp şiir söylemeleri, aşkı yüzünden Asuman’ın başına gelenler, vb.

Halk edebiyatında aşk öyküleri grubuna soka­bileceğimiz Asuman ile Zeycan’ın ana temi bir­birini seven iki gencin, ailelerinin toplumsal açı­dan denk olmayışı nedeniyle ayrı düşmeleridir. Ama bütün zorluklara karşın iki sevgili birbirine kavuşacaktır. Öykünün yer yer şiirle bezenmiş olması, Asuman’ın salt bir öykü kahramanı değil, bir saz şairi olabileceğini de düşündürmektedir. Erzincan-Erzurum bölgesinin ürünü olan öykü Osmanlı topraklarında adları belli kent vb. yöre­lerde geçmektedir. Ayrıca Erzincan’ın Üzümlü (Cimin) köyünde bulunan bir türbenin, çeşitli an­latmalarda Kaleli, Kale, Kule Bey adlarıyla ge­çen beye bağlanması, yine Erzincan’da bir ziya­ret yerinin Asuman’ın türbesi olarak nitelenmesi bu sanıyı güçlendirmektedir.




Arzu ile Kamber

Birbirlerini kardeş sanarak büyüyen iki gencin asklarini anlatan ve 17. yüzyilda ortaya çiktigi sanilan Türk halk öyküsü. Konusu söyledir: Bir kervan, yolda eskiya baskinina ugrar. Baskindan yalniz küçük bir erkek çocugu sag olarak kurtulur. Bir aile tarafindan evlatlik olarak alinan çocuga Kanber adi verilir. Bir süre sonra bu ailenin bir kiz çocugu olur, adini Arzu koyarlar. Iki çocuk birbirlerini kardeş sanarak büyürler. Bir süre sonra aralarında ilgi veyakınlık başlar. Kardeş olmadiklarını ögrenince de evlenmek isterler.

Arzu”nun annesi bu evlilige karsi çıkar ve kızını zengin bir tüccarla evlendirir. Ama adam kisa bir süre sonra ölür.Arzu ile kanber evlenmek için yeniden uığrasırlarsa da, anne engel olur. Asıklar bir rastlantı sonucu birbirlerini bulurlar.

Kavusmanin heyecaniyla ikisi de bayilir. Sürekli olarak kızını izleyen kötü yürekli anne onlari gene ayırmak ister, ama gençlerin çevresi su ile kaplandigindan yanlarina ulasamaz. Az sonra iki sevgilinin gögüslerinden birer güvercin çikarak uçar ve böylece ikisi de orada can verirler

Elif İle Mahmut H
Elif ile Mahmut Hikâyesi sevilen ve Anadolu’da birçok varyantı derlenmiş olan halk hikâyelerimizden birisidir.Elif İle Mahmut 19 yy dan önce ortaya çıkmış olan musannifi bilinmeyen hem aşk hem de kahramanlık konusunu birlikte işleyen bir halk hikayemizdir Elif İle Mahmut Hikayesini Ali Berat Alptekin şu şekilde değerlendirir:  “Elif ile Mahmut Hikâyesi, kahramanları muhayyel ve çeşitli kesimlerden seçilmiş olan, musannifi belli olmayan, nesir ve nazım birlikte oluşturulan aşk ve kahramanlık hikâyeleri içerinde değerlendirilebilir “ (Alptekin: 1997, 41-57)  Ensar Aslan bu hikâye üzerinde değerli bir incelemede bulunmuştur.

 Emrah ile Selvihan 
Özet: Tahtı İsfahan’da olan Şahoğlu Şah Abbas’ın kırk âşığı vardır. Âşıklar Gence’ye Kara Vezir’e misafir olurlar ve atışmak için rakip isterler. Rakip çıkmayınca Âşık Ahmet saraya çağrılır. Âşıklarla aşık atamayan Âşık Ahmet, ailesiyle birlikte Erciş’e zorunlu olarak göç eder. Miroğlu Ahmet Bey’in evindeki âşık fasıllarına katılır. Oğlu Emrah’ta yaşı 14’e gelince babasıyla birlikte fasıla gider. Sazı eline alır ve bütün tellerini kırar. Babasından dayak yer. Emrah, köyün dışındaki çeşmeye gidip elini yüzünü yıkar. Abdest alır, namaz kılar ve dua edip âşıklık ister. Duası kabul olur: Rüyasında Pir Emrah’a yeşil fincanda bade içirir. Birincisi Allah’ın aşkına, diğeri üçler, beşler, yediler, kırklar aşkına, sonuncusu da Miroğlu Ahmet Bey’in kızı Selvi Han aşkına. Pir, Emrah’a Selvi Han’ın yüzünü de gösterir. Emrah, ağzından köpükler saçılarak bayılır.
Emrah’ı bulanlar onu uyandıramazlar. Babası durumu anlar ve sazının tellerine vurarak Emrah’ı uyandırır. Başından geçenleri manzum olarak anlatmaya başlayan Emrah babasıyla atışmak ister. Babasına sorular sorar, baba cevap veremez. Babası, Emrah’ın üstünlüğünü kabul eder. Bunu üzerine Miroğlu Ahmet Bey, Emrah’ı evlat edinir.
Selvi Han’ın yıldızı sevdaya akar ve hastalanır. Selvi Han’ın sırdaşı Nazlı, iki âşığı buluşturur.
Şahoğlu Şah Abbas, Van kalesini almak üzere sefere çıkar. Kaleyi kuşatır ama alamaz. Bulunduğu yere bağ diktirir ve adını da Şahlar Bağı koyar. Kuşatmayı kaldırıp Erciş’e doğru yola koyulur. İki asker Miroğlu Ahmet Bey’in bahçesine girip Selvi Han ve Nazlı’yı kaçırırlar. Bunun üzerine Emrah gurbete çıkar. Şahoğlu Şah Abbas, talan ve kız kaçırma olaylarına sinirlenip sorumlularını cezalandırır. Sahat Çukuru’nun yöneticisi Yakup Han’ın yönetimini beğenen Şah Abbas, onu yanına alıp İsfahan’a döner.
Abbas, İsfahan’a dönünce Selvi Han’la evlenmek ister. Selvi Han bir bağ dikilmesini ve bağlar üzüm verince düğün yapılmasını şart koşar (7 yıldır bu süre). Emrah, İsfahan yolundayken düğün haberini öğrenir. Yakup Han, Emrah’ı kendi âşığı yaparak fasıllara sokar. Şah Abbas’ın huzuruna çıkar. Selvi Han’ın amcasının kızı olduğunu söyler. Emrah’ın sözlerini Selvi Han doğrular. Hak âşığı olup olmadığını sınamak isteyen vezirler, Emrah’ın verilecek zehri içmesini isterler. Selvi Han’ın elinden içmek kaydıyla kabul eder. Pir yetişip işleri halleder. Şah Abbas Selvi Han ve Emrah’ı ağırlıklarınca altınla Erciş’e yola koyar. Yakup Han’da yanlarındadır. Erciş’e vardıklarında Selvi Han’ın kardeşleri âşıkların evliliğine karşı çıkar. Kardeşleri, Selvi Han’ı alıp Gence’ye kaçarlar. Kardeşleri Selvi Han’ı Kara Vezir’in oğluyla evlendirmek isterler. Selvi Han, çeyizindeki halıyı kendisinin dokuması şartıyla kabul eder (7 yıldır bu süre).Emrah, önce Erzurum sonra da Halep yollarında babasıyla birlikte Selvi Han’ı ararken Pir, Selâtin Peri adlı kıza bade sunar: badelerin üçüncüsü Emrah aşkına verilmiştir. Ertesi gecenin rüyasında tembihlenen işleri tutan Selâtin Peri, viran yerde Veran Bağları’nın dikimine başlar.
Emrah ile babasının yolu bahçeye varır. Selâtin Peri, Emrah’a elini tutmasını söyler, söyleneni yapan Emrah’ın aklı başından gider. Kendine geldikten sonra Selâtin Peri’den izim alıp Gence yoluna düşerler. Selvi Han’ın konağında bir araya gelirler. Kara Vezir, derhal cellatlarına haber verir. Yakalanan Emrah başından geçenleri anlatır. Anlattıklarının teyidi için İsfahan’a elçi yollanır. Kara Vezir sahte bir fermanla Emrah’ın infazını emreder. Vezirler Gence sokaklarında her gün bir saat gezdirilen Emrah’ın dokuzuncu günde infaz edileceğini söylerler.
Emrah’ın babası İsfahan’da Şah Abbas’ı bulur. Yakup Han, Emrah’ın asılması için götürüldüğü Kanlı Dere’ye gider. Cellatlarını birbirine düşüren Emrah son anda kurtulur. Emrah’ı yanına alan Yakup Han, Kara Vezir’in sarayına gider. Yalanları ortaya çıkan Kara Vezir öldürülür. Hep birlikte İsfahan’a dönerler. Düğümler burada çözülür, Selâtin Peri de İsfahan’a getirilir. Emrah önce Selvi Han’la bir hafta sonra da Selâtin Peri’yle evlenir.

Nazım Hikmet– Piraye
Nazım Hikmet ile Piraye’nin aşkı dillere destan oldu. Nazım hapse girince bu aşk daha da güçlendi.
Büyük şair, 13 yıl süren mahpusluğun son demlerine yaklaştığı zaman bu kez Münevver Andaç’a aşık oldu.
Piraye ise Nazım’a duyduğu büyük aşka rağmen aradan çekilmek zorunda kaldı.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk