sponsorlu reklam Admatic -sponsor

AHLAK FELSEFESİ,ETİK DERS NOTLARI,KONU ANLATIMLARI,ÖZET MADDELİ

AHLAK FELSEFESİ ETİK DERS NOTLARI,AHLAK FELSEFESİ KONU ANLATIMLARI,AHLAK FELSEFESİ ÖZET MADDELİ, FELSEFE KONU ANLATIMLARI, 11.SINIF
FELSEFE DERSİ TÜM NOTLARI İÇİN TIKLA, ÜNİTE ÜNİTE ÖZET ÖZET NOTLAR :))))

ÜNİTE–4: AHLAK FELSEFESİ (ETİK)

A. Ahlak Felsefesi Kavramları
İyi, kötü, ahlak (moral), ahlaklılık (moralite), ahlaki karar, mutluluk.
Özgürlük: İnsanın kendi iradesiyle istediğini yapabilmesi ve karar alabilmesidir. İyi veya kötüyü seçebilmesidir.
Sorumluluk: Bireyin kendi özgür iradesiyle isteyerek yaptığı eylemlerin sonuçlarına katlanabilmesi ve sonuçlarını üstlenebilmesidir.
Erdem (Fazilet): İradenin ahlaki açıdan iyi ve değerli davranışlara yönelmesidir. Doğru eylemde bulunmak için bir insanın sahip olması gereken niteliklere erdem denir. Birey bu erdemleri pratik hayat içerisinde gerçekleştirirse erdemli olur. Örneğin; cesaret, adalet, bilgelik, doğruluk birer erdemli eylemlerdir. Aşırı uçlardan uzaklaşarak “doğru orta” yı bulma erdemdir.
Vicdan: İç muhasebe. İnsanın eylemler karşısında sahip olduğu iç duygu ve bilinçtir. İyi ile kötüyü ayırt etme yetisidir.
Ahlak yasası: Herkesin davranışlarını yönlendiren, düzenleyen ve sınırlayan genel kurallardır.
Ahlak kuralları: Bir kişi, grup ya da toplum için belirli bir zamanda ve yerde geçerli olan değer yargılarıdır. Ahlak kuralları öznel ve görecelidir. Yani toplumdan topluma ve aynı toplumda zamanla değişebilir.
Ahlaki eylem: Ahlaki bir değere uygun düşen eylemdir. Bu eylem, ahlak yasalarına uygun ve bilinçli olarak yapılmalıdır.
Ödev ve Ödev Ahlaki: Temsilcisi Kant. Ödev bir davranışı ahlak yasasına uyarak yapma zorunluluğudur. Ödev; yerine getirmeyi kendi isteğimizle üstlendiğimiz, bir buyruktur. Bir eylem, ödev duygusu içerisinde, hiçbir çıkar veya beklenti içerisine girmeden koşulsuz buyruk ile yapılmış ise ahlakidir.
B. İnsan Eylemlerinde Özgür müdür?
a) Determinizm: İnsan eylemlerinde özgür değildir.
b) İndeterminizmİnsan eylemlerinde özgürdür.
c) Oto Determinizm (Ahlaki Özerklik): İnsan kendi özgürlüğünü kendi yaratır. Özgürlük, insanın kendi ahlaki değerlerini oluşturabilme ve bu değerlere ulaşabilme özgürlüğüdür. İnsan kendi iradesi ile ahlak yasalarını özgürce belirler ve belirlediği bu genel geçer ahlak yasalarına yine kendisi uyar.
d) Liberteryanizm (Özgürlükçülük): İnsan eylemleri birtakım kurallara göre ortaya çıkmaz. İnsan eylemlerini belirleyen kurallar olmadığından insan özgürdür. Ayrıca devletin olabildiğince küçülmesi ve insanlara ahlaki kısıtlama yapılmaması gerektiğini savunarak özgürlükleri azamileştirme düşüncelerini savunurlar.
e) Fatalizm (Kadercilik, yazgıcılık): Her şey önceden doğaüstü bir güç tarafından belirlenmiştir ve hiç kimse bu yazgıyı değiştiremez. Önceden belirlenmiş bu yazgıdan ötürü birey özgür değildir.
C. Evrensel Ahlak Yasası Varlığı Sorunu
1) Evrensel ahlak yasasının varlığını reddedenler:
Hedonizm (Hazcılık): Epiküros, Aristippos. Haz bireysel olarak ortaya çıkan bir hoşlanma duygusudur. Herkesin haz alacağı şeyler farklıdır. Bireyin haz duygusu sadece o kişinin eylemleri için geçerlidir ve evrensel bir özellik taşımaz. Bu yüzden herkes için geçerli evrensel ahlak yasası yoktur.
Egoizm (Bencillik): T. Hobbes. Birey “ben sevgisiyle” yani daima ve öncelikle kendisini düşünerek hareket eder. Birey daima yararına, çıkarına uygun olanı yapar. Her insanın çıkarı bir olamaz, bu yüzden evren ahlak yasası olamaz.
Anarşizm: Proudhon, Stirner, Bakunin. Anarşizm sınırsız özgürlüğü savunur. İnsan özü itibariyle iyidir, bu durumun devam edebilmesi için insanın özgür olması gerekir. Ahlak ve hukuk kuralları, otorite (devlet) insan özgürlüğünü kısıtlar. Bu da insanın iyi olabilmesine engeldir. Bu nedenle özgürlüğü kısıtlayan her türlü kuralı, yasayı, otoriteyi reddetmek gerekir.
Pragmatizm (Yararcılık): W. James ve J. Dewey. En değerli eylem, verdiği iyilik ve yarardır. Eylemin sonucunda yarar varsa, eylem ahlakidir. Bir eylem herkese birden yarar sağlayamayacağı için, evrensel ahlak yasası yoktur.
Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk): J. P. Sartre. İnsanın önceden belirlenmiş özü (kaderi) yoktur. Bu özü verecek bir güç (Tanrı) de yoktur. Bu durumda insan tamamen özgürdür. Özgür insan, özünü ve değerlerini de kendi oluşturur. Bu ahlaki değerleri oluşturma herkesi kapsayabilecek bir ahlak anlayışı değildir. Yani evrensel ahlak anlayışı yoktur.
Nihilizm (Hiççilik): Gorgias ve Nietzsche. Mevcut değerlerin geleneksel dayanaklarının çöktüğünü söyler. Eski değerler bırakılıp, bütün değerler yeniden kurulmalıdır. Bunu yapacak olan da üstün insandır. Kendi değerini kendisi oluşturabilen insan, kendi ahlakını da kendi oluşturur. Bu nedenle evrensel ahlak anlayışı olamaz.

2) Evrensel ahlak yasasının varlığını kabul edenler:
a) Evrensel ahlak yasasını öznel (subjektif) özelliklere dayandıran anlayış: Evrensel ahlak yasaları vardır; fakat bu yasalar Tanrı veya doğa tarafından belirlenmiş değildir. Bu yasalar insana bağlı bir takım özelliklerle ortaya çıkar, insanın yaşamı ve doğası ile ilgili olarak insan tarafından belirlenir. J.Bentham, J. S. Mill ve H. Bergson.
Utilitarizm: Faydacı ahlak anlayışıdır.
Bentham (Utilitarizm): Eylemlerin amacı mutluluktur. En yüce haz “Olabildiğince çok sayıda insana en çok fayda sağlayan hazdır.” Yani buradaki haz toplumun faydası ön planda düşünülerek seçilirse bizi mutluluğa götürür.
J. S. Mill (Utilitarizm): “Yalnız tek insan için değil, herkes için yararlı (iyi) olanın gerçekleştirilmesi gerekir.” Herkes için iyi olanı yapmak insanı mutluluğa götürür.
Sezgicilik: Bergson’a göre insan, sezgisine dayanarak hareket ederse iyi olanı yapmış olur, dolayısıyla herkes için iyi gerçekleştirilir.

b) Evrensel ahlak yasasını nesnel (objektif) özelliklere dayandıran anlayış: Evrensel ahlak yasaları vardır, fakat bu yasalar kişiden ve kişisel özelliklerden bağımsız olarak vardır. Yani ahlak yasalarını insan yaşamı ve doğası belirlemez. Bu yasalar insanın dışındadır ve insanın karşısına zorlayıcı ilke olarak veya bir buyruk olarak çıkar. Sokrates, Platon (idealar), Farabi, Spinoza, Kant (Ödev ahlaki)
Sokrates: Kimse bilerek kötülük işlemez, kötülüğün nedeni bilgi eksikliğidir. Kişi duruma göre davranamaz, yani “durum ahlaki” yoktur. Kişiler, durumlar değişmiş olsa da değerler değişmez, çünkü değerler ve yasalar kişilerden bağımsızdırlar.


Platon: Ahlaki eylemlerin amacı “İyilik ideası”na ulaşmaktır. Mutluluk iyilik ideasını gerçekleştirmektir. Ahlakın temeli olan iyi ideasına uygun olan davranış iyi, uygun olmayan davranış ise kötüdür. Ahlak anlayışını, idealar âlemine dayandırarak nesnel ahlak yasasının varlığını savunmuştur.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk