sponsorlu reklam Admatic -sponsor

EDEBİ AKIMLAR ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ PDF

 EDEBİ AKIMLAR ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ PDF,



EDEBİ AKIMLAR ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ PDF, EDEBİ AKIMLAR ÖZELLİKLERİ,EDEBİ AKIMLAR, EDEBİ AKIMLAR ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ,

derskonum.com  değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

Derskonum.com ailesi  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için EDEBİ AKIMLAR ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ PDF üzerine bir paylaşım yapacağız. 


Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

doğru konum= derskonum

destek olmak için lütfen paylaşınız

EDEBİ AKIMLAR ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ PDF

.Edebi Akımlar

Edebiyat Akımı / Edebî Akım: 

KONU İLE İLGLİ ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA

Bir sanatçı topluluğunun belli bir sanat anlayışı çerçevesinde oluşturduğu sanat, edebiyat, estetik ve ortak dünya görüşü çerçevesinde oluşan bir edebiyat hareketidir. 

“Edebi akım” terimi, tarihi surec icerisinde; “meslek-i edebi”, “edebi meslek”,“edebiyat okulu”, “yazın okulu”, “edebi mektep”, “edebiyat cığırı”,

“edebiyat akımı”, “edebi cereyan” gibi belli başlı bazı adlarla anılagelmiştir.

 

Edebiyat ile Edebi Akımlar Arasındaki İlişki 

Edebi metinler, belli bir sanat anlayışı çerçevesinde yazılan metinlerdir. 

Bu çerçevede sanatçıların içinde bulundukları yaşantı biçimlerinden ve kendilerine özgü oluşturdukları zihniyetten gücünü alan edebî eserlerin toplamı da edebiyat akımlarını oluşturur. 

Edebi Akımların Gelişimi

Edebi akımlar şu sebeplerden ötürü doğar :

1.      Bir önceki edebi anlayış ya da akımın işlevini yitirmiş olması

2.      Bir felsefi anlayışın, fikrin ya da ideolojinin temel ilkelerini ve umdelerini duygu ve sanat             planında da ifade etme ihtiyacı

3.      Bilimdeki ve teknolojideki yenilikler,

4.      Yazarların kişisel farklılıklarının oluşturduğu bilinç,

5.      Toplumun kültürel yapısında görülen değişimler,

6.      Sanatçıların kurguladığı yeni bir yaşam tarzı,

7.      Edebiyat dışı etkenlerin itici gücü (Örneğin izlenimcilik ve dışavurumculuk akımları, önce            resim sanatında ortaya cıkmış, daha sonra da edebi sanatlarda yansımasını bulmuştur.)

Önemli: Edebi akımlar birbirinin uzantısı ya da birbirine tepki olarak ortaya çıkmış ve gelişimini bu çatışmalar üzerine yeniden şekillendirmiştir. Örneğin romantizm akımının klasisizm akımına, realizm akımının da romantizm akımına tepki olarak ortaya çıkmıştır. 

 KONU İLE İLGLİ ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA

Türk Edebiyatında Edebi Akımların Gelişimi 

İlk önce Batı edebiyatlarında ortaya çıkan bu akımlar, Türk edebiyatının Batı’ya yönelmeye başladığı Tanzimat edebiyatıyla birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Çünkü daha önceleri Doğu-İslam edebiyatı etkisinde olan edebiyatımız Tanzimat döneminde Batı etkisine girmiştir. Bu dönemde bir türde eserler verilmesi edebi akımlarında hızla uygulanmasını sağlamıştır. 

Örneğin Şinasi’nin tiyatrolarını klasisizm akımının etkisiyle yazması, Ahmet Mithat ve Namık Kemal gibi sanatçıların romantizm akımının kurallarını benimsemeleri, Tanzimat 2. Dönem sanatçılarıyla birlikte realizm akımının görülmesi edebi akımların Türk edebiyatında kullanılmasını hızlandırmıştır. 

 

Edebiyat Akımlarının / Edebi Akımların Özellikleri 

·         Edebî akımlar, edebiyat tarihi, tenkidi ve teorisiyle iç içedirler.

·         Edebiyatın içeriğiyle ilgili sistemli birtakım soyut düşünce ve kanaatlerin ortak simgesidir.

·         Bir sanat görüşü, bir hareketin veya genel bir estetik anlayışının parçasıdır.

·         Edebiyat akımını sadece edebiyat ile sınırlandırmak yanlıştır. Akımlar güzel sanatların her dalında etkilidir.

·         Her edebiyat akımı oluştuğu zamanın zihniyetinden etkilenerek meydana çıkar.

·         Her edebî akım, kendinden öncekine göre yeni bir kültürel, felsefî ve estetik perspektife sahiptir.

·         Edebi akımlar ortaya çıkışları açısından çoğu zaman yazılı bir bildiri olarak meydana gelmezler.

·         Bir yazar sadece bir akımla yazabileceği gibi farklı eserlerde farklı akımlardan da etkilenebilir. 

 

I-Hümanizm (İnsancılık – İnsana Değer Verme)

*14. yüzyılda İtalya’da doğmuş ve buradan Avrupa’ya yayılmıştır.

*İnsana değer verme ve onu geliştirme amacı taşır.

*Aydınlanma Çağı’nın temeli kabul edilmiş, Rönesans ve Reform hareketlerinin başlangıcı olmuştur.

*Kaynağını eski Yunan ve Latin edebiyatlarından alır.

*Aristokrat tabakanın beğenisine sunulan bu akım, sanatı doğanın bir taklidi olarak kabul etmiştir.                        Önemli: İnsancılık – doğanın taklit edilmesi 

Dünya Edebiyatında Hümanizm Akımının Temsilcileri

Dante, Giovanni Boccacio, François Rabelais, Montaigne, William Shakespeare

Türk edebiyatında :Mevlana-Yunus Emre hümanizm akımının temsilcisidir. 

 

II-Klasisizm (Kuralcılık – Akılcılık)

1.      17. yüzyıl ortalarında monarşinin güçlendiği bir dönemde Fransa’da ortaya çıkmıştır.

2.      Akla, mantığa ve sağduyuya önem vermiştir.

3.      Düşünsel temelleri Rönesans ve Reform hareketleriyle atılmıştır.

4.      Kurallara sımsıkı bağlı olup kaynağını eski Yunan ve Latin edebiyatından almıştır.

5.      İçerikten çok içeriğin ele alınışı önemsenmiştir.

6.      Seçkin bir dil kullanılmış, kahramanlarını seçkin insanlardan seçmişlerdir.

7.      “Sanat, sanat içindir.” görüşü benimsenmiş, bireysel konular işlenmiştir.

8.      Tiyatroda üç birlik kuralına uyulmuştur.

9.      Trajedi ve komedi türlerinde klasisizm kullanılmıştır.

10.  Yunan ve Latin edebiyatlarındaki klasik, şaheser eserler örnek alınmıştır. 

Önemli: Akıl ve sağduyu –,Tanrılar, seçkin insanlar – soylu dil-Kurallar-

Dünya Edebiyatında Klasisizm Akımının Temsilcileri 

Moliere, Pierre Corneille, Jean Racine, La Fontaine, Fenelon, John Milton 

Türk Edebiyatında Klasisizm Akımının Temsilcileri 

İbrahim Şinasi, Ahmet Vefik Paşa ve Yusuf Kamil Paşa, Direktör Ali Bey 

 

III-Romantizm (Coşumculuk) 

*18. yüzyılda klasisizm akımına tepki olarak ortaya çıkmış ve kurucusu Victor Hugo ve J. J. Rousseau olarak görülür.

*Victor Hugo’nun Hernani adlı dram türündeki bu eserin oynanmasıyla klasisizm akımına tepki olarak ortaya çıkmıştır.

*Akıl ve sağduyu yerine duygulara ve hayallere önem verilir.

*Konular, tarih, milli kültür ve Hristiyanlıktan alınmıştır.

*Klasisizm akımında görülmeyen din anlayışı bu akımda önem kazanmıştır.

*Gözlem ve tasvire önem verilmiş, tabiat önemsenmiştir.

*Hümanist anlayıştaki insan kavramı yerine toplum kavramı kullanılmış ve toplumun düzeltilmesi sonucunda insanın mutlu olacağı belirtilmiştir.

*Güzel-çirkin, iyi-kötü gibi karşıtlıklarla eserler oluşturulmuştur.

*Üç birlik kuralı kaldırılmış, “Sanat toplum içindir.” anlayışı benimsenmiştir.

*Sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlememiş ve taraf tutmuşlardır. 

Önemli: Duygu ve hayal – taraf tutma –din -  halkı eğitme

Dünya Edebiyatında Romantizm Akımının Temsilcileri 

Voltaire, Shakespeare, Lord Byron, Goethe, Schiller, Lamartine, Victor Hugo, Aleksandre Dumas Pere, Aleksandre Puşkin, Montesquieu, J. Jeak Rousseau 

Türk Edebiyatında Romantizm Akımının Temsilcileri

·         Namık Kemal,Ahmet Mithat Efendi,Abdülhak Hamit Tarhan,Şemsettin Sami

 

 KONU İLE İLGLİ ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA

IV-Realizm (Gerçekçilik) 

1.      Romantizme tepki olarak 19. Yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmıştır.

2.      Bu akımın öncüleri Balzac ve Stendhal adlı yazarlardır.

3.      Konular gerçek yaşamdan, günlük hayattan alınmıştır.

4.      Romantizm akımındaki duygu ve hayallerin yerini gerçek yaşantılar almıştır.

5.      En çok hikâye ve roman türlerinde etkili olmuştur.

6.      Mekân tasviri önemsenmiş, kişilerin ruhsal durumları anlatılmıştır.

7.      Yazarlar eserlerinde nesnel olmaya çalışmış, gözlemlere önem verilmiştir.

8.      “Sanat için, sanat” anlayışı benimsenmiştir.

9.      Sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizleyerek olaylara müdahale etmemişlerdir.

10.  Realizmde kullanılan dil; açık, doğal ve söz sanatlarından uzaktır. 

Önemli: Gözlem – gerçeklik – sade dil 

Dünya Edebiyatında Realizm Akımının Temsilcileri 

Flaubert, Stendhal, Balzac, Charles Dickens, Hemingway, Turgenyev, Anton Çehov,

Maksim Gorki, Gogol, Tolstoy, Dostoyevski 

Türk Edebiyatında Realizm Akımının Temsilcileri 

Recaizade Mahmut Ekrem,Samipaşazade Sezai,Mehmet Âkif Ersoy,Halit Ziya Uşaklıgil,Mehmet Rauf,Ömer Seyfettin,Yakup Kadri Karaosmanoğlu,Refik Halit Karay,Reşat Nuri Güntekin,Halide Edip Adıvar 

 

Hazırlayan: Mustafa ŞAHİN

V-Natüralizm (Doğalcılık)

*Fransa’da determinizm akımından etkilenilerek 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır.Determinizm (Gerekircilik - Belirlenimcilik): Aynı nedenler, aynı koşullar altında aynı sonuçları doğurur.)  Kurucusu Emile Zola,'dır 

*Yazar eserinde insan kişiliğini anlatmak için sosyolojiden ve soya çekim yasalarından yararlanmıştır.

*Gözlem ve tasvirlerin ön planda olduğu bu akıma bilimsel realizm de denir.

*Yaşamın tüm yönleri (güzel-çirkin, iyi-kötü ayrımı yapılmadan) eserlerde işlenmiştir.

*Akımın bildirisini Emile Zola kaleme almıştır.

*Toplum için sanat anlayışı benimsenmiş, kahramanlar kendi şiveleriyle konuşturulmuştur.

*Sanat, doğanın kopyası olmalıdır, düşüncesi etrafında olaylar bir bilim adamı titizliğiyle ele alınmıştır. 

Önemli: Deney –-detay-doğa-labaratuvar- bilim adamı – doğalcılık

Dünya edebiyatında temsilcileri: 

Emile Zola, Alphonse Daudet, Goncourt Kardeşler 

Türk edebiyatındaki temsilcileri

Hüseyin Rahmi Gürpınar,Nabizade Nazım,Beşir Fuat 

 

 KONU İLE İLGLİ ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA

 

VI-Parnasizm (Şiirde Gerçekçilik) 

§  Realizmin şiire uygulanmış hali olup 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmıştır.

§  Romantik şiir anlayışına tepki olarak doğmuştur.

§  Sanat için sanat anlayışı benimsenen bu akım sadece şiirde görülen bir akımdır.

§  Şiirin biçim özellikleri önemsenmiş, nesneler dış görüşüne göre anlatılmıştır.

§  Eski kültür ve tarihe yönelen bu akım sanatçıları şiire egzotik bir hava getirmişlerdir.

§  Dili son derece iyi kullanmış olup sözcük seçimine ve ahenge önem vermişlerdir.

§  Şiiri, iç dünyadan dış dünyaya taşımış ve nesneleri dış görünüşüne göre anlatmışlardır. 

§ 

Önemli: Resim-gerçeklik-gözlem-şiir

Dünya edebiyatındaki temsilcileri

Theophille Gautier, Theodore Banville, Francois Coppee,

Jose Maria de Heredia, Leconte de Lisse 

Türk edebiyatındaki temsilcileri

Tevfik Fikret,Yahya Kemal Beyatlı

Cenap Şahabettin (Edebiyatımızda bu akımı ilk tanıtan kişidir.) 

 

 

VII-Sembolizm (Simgecilik) 

1.     Fransa’da parnasizme tepki olarak 19. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmıştır.

2.      Fransız yazar Baudelaire’in yazdığı “Kötülük Çiçekleri” adlı eserde akımın özellikleri anlatılmıştır.

3.      Anlam kapalılığını savunan bu akım daha çok şiirde kullanılmıştır.

4.      “Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.” görüşünü benimsemişlerdir.

5.      Şiirde musikiyi savunmuşlar, nesneleri oldukları gibi yansıtmamışlardır.

6.      İçe kapanık, bireyci, melankolik (bunalımlı), marazi (hastalıklı) bir şiir ortaya koymuşlardır.

7.      İlk kez Servetifünun şiirinde kullanılmış; “Sanat, sanat içindir.” görüşü benimsenmiştir.

8.      Bu akımın etkisiyle Servetifünun sanatçıları serbest müstezat nazım şeklini kullanmışlardır.

9.      Şiirde ölçü, kafiye, ahenk unsurlarına bağlı kalmışlardır.

10.  Sessizlik, yalnızlık, ölüm, insandan kaçış akımın en önemli temalarıdır. 

Önemli: Anlam kapalı-imge-mecaz-kapalı dil – soyut anlatım – melankolik edebiyat 

Dünya Edebiyatında Sembolizm Akımının Temsilcileri

·         Baudelaire,Mallarme,Rimbaud

·         Paul Verlaine,Paul Valery,Edgar Allan Poe 

Türk Edebiyatında Sembolizm Akımının Temsilcileri

·         Ahmet Hâşim,Cenap Şahabettin,Ahmet Hamdi Tanpınar

·         Cahit Sıtkı Tarancı,Ahmet Muhip Dıranas , Yedi Meşaleciler

 

 

VIII-Sürrealizm (Gerçeküstücülük) 

* 20. yüzyılda oluşan bu akım, Andre Breton tarafından yayımlanan bir bildiriyle Fransa’da ortaya çıkmıştır.

* Sadece şiirde görülmüş ve bilinçaltı yansıtılmaya çalışılmıştır.

* Freud’un “psikanaliz” kuramının edebiyata uyarlanmış şeklidir.

* Olağanüstülük, sayıklama, düş ve hayal, çağrışımlar şiirin konusunu oluşturur.

* Akıl ve mantık önemsenmemiş, içgüdü, bilinçaltı ön plana çıkarılmıştır.

* Bu akımda noktalama işaretleri iç akışı engellediği için kullanılmamıştır.

* Dış dünyaya bağlı olmadan bilinçaltındakilerin dışa vurulması felsefesine dayanır.

* I. Dünya Savaşı’ndaki karamsarlık ortamında doğmuş, II. Dünya Savaşı ile birlikte yerini “Egzistansiyalizm” akımına bırakmıştır. 

Önemli: Freud – Bilinçaltı – Karamsarlık -akla aykırılık

Dünya Edebiyatında Sürrealizm Akımının Temsilcileri 

Andre Breton,Louis Aragon,Paul Eluard 

Türk Edebiyatında Sürrealizm Akımının Temsilcileri

Cemal Süreya, İlhan Berk, Edip Cansever, Ece Ayhan (II. Yeni Şairleri)

Oktay Rıfat Horozcu, Orhan Veli Kanık (Garipçiler) 

 

 

 KONU İLE İLGLİ ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA

 

IX-Fütürizm (gelecekçilik) 

*İtalyan yazar Marinetti tarafından kuralları belirlenmiş, Marksist Rus yazarlar tarafından kullanılmıştır.

*En önemli temsilcilerinden biri Mayakovski’dir.

*Edebiyatın durgunluktan ve uyuşukluktan kurtulması gerektiğine inanan futüristler, savaş, kavga gibi saldırgan hareketleri içeren konuları ele alırlar.
*Evrenin hareketi ve canlılığı, resimde dinamik bir duyurma hâlinde verilmelidir.
*Hızın, süratin güzelliği vurgulanarak uçaklara, arabalara, trenlere övgüler yağdırılır.
*Eserlerinde mantıklı cümleler kurmayı reddeden fütüristlerin parolası, “sözcüklere özgürlük”tür.
*Şiirde geleneksel kurallar terk edilir. Ölçü ve uyaktan vazgeçilir, şiir yazarken özgürce davranılır. Bu yüzden fütürizmde serbest tarzda yazılan şiirler ön plana çıkar.
*Fütüristlere göre sanat tarihçileri faydasız, hatta zararlıdır; onlara aldırmamak gerekir.

 Dünya Edebiyatında Fütürizm Akımının Temsilcileri 

Marinetti , Mayakovski

Türk edebiyatında

Nazım Hikmet

 

X-Empresyonizm (İzlenimcilik)

* 19. yy.da ortaya çıkmıştır.

* Edebiyatta ve resimde gelişerek bütün güzel sanatları etkilemiştir.

* Dış dünyada görülen varlığın gerçek yönü değil, kişide bıraktığı izlenimler önemlidir; bu nedenle anlatılan dış dünya değil, dış dünyadaki varlıkların hayale bürünmüş izlenimleridir.

*Varlığın sanatçıda içinde bulunulan bağlamda uyandırdığı izlenimler, sanatın öğesi olarak kabul edilmiştir.

*Anlam belirginliğinden çok kapalılık yeğlenmiştir, anlamın yoruma uygun olması beklenmiştir.

*Sanatın amacı birtakım gerçekleri yansıtmak değildir.

*"Sanat için sanat" ilkesi benimsenmiştir.

*Gerçekler kişilere göre değişir ve kişisel değer kazanır.

*Işık ve renk kaynaklı görsel izlenimler, şiirde önemli bir yer tutar.

Empresyonizm Önemli Temsilcileri

·         R.Maria Rilke,                        Paul Verlaine,                         Arthur Rimbaud,      

·         Goncourt Kardeşler,               James Joyce

Türk Edebiyatında Empresyonizm

  • Ahmet Haşim,              Cenap Şahabettin,                  Ahmet Muhip Dıranas,

 

 

 

XI-EKSPRESYONİZM (DIŞAVURUMCULUK)

Birinci dünya savaşından sonra, empresyonizme tepki olarak doğmuş, Alman sinemasında uygulanmıştır. Çevremizi saran evrene ve dünyaya karşı ilgisiz görünen bu akım, insanın iç dünyasını ve bütün duygularını en gizli ve çıplak yönleriyle, olduğu gibi anlatır. Gerçekler her insana göre değişik olduğu için önemli olanı sanatçının kişiliğini ve gerçekleri kendine göre dile getirmesidir.

Ekspresyonizmin Başlıca Özellikleri

  • Sanatçılar, kendi içlerine kapanıp kendilerini gözlemlemiş, iç gözleme önem vermişlerdir.
  • Bireyin en gizli yönlerini açığa vuran bir anlatım yolu kullanılmıştır.
  • Yapıtlarda, fantastik ve korkunç olaylar anlatılmıştır.
  • Amaç, insanların ruhsal durumlarının ortaya konmasıdır.

Ekspresyonizmin Önemli Temsilcileri

  • O'Neil
  • Franz Kafka 
  • Thomas Stearns Eliot 
  • James Joyce 

 KONU İLE İLGLİ ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA

XII-Dadaizm (Kuralsızlık)

Dil ve estetik kurallarını tanımayan, anlatımda başıboş bir yöntem benimseyen, kapalılığı amaçlayan sanat akımıdır. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde T. Tzara adlı gencin öncülüğünde bir grup şair tarafından kurulmuştur. Bu genç şairler, Fransızca’da “oyuncak tahta at” anlamına gelen “Dada” sözcüğünü akımlarına isim olarak seçerler.

  • Dadaistler aklın hiçbir değerinin olmadığına inanırlar.
  • Her şeye kuşkuyla bakan dadaistler çevrelerindeki hiçbir şeyin doğruluğuna ve varlığına inanmazlar.
  • Bu akım, hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olduğuna inanmayan bir felsefi yapıdan etkilenir.
  • Dadaist sanatçılar, insanları şaşırtmak istemişlerdir.
  • Alışılmış estetik anlayışa karşı çıkarak, dil ve biçimde yeni deneylere girişen dadaistler, dil, biçim, uyak gibi kaygılar taşımaz. Çünkü onlara göre estetiğin hiçbir değeri yoktur.
  • Dadaistler, bilinçsiz bir şekilde hayalle ruhun kontrol edilemeyen boyutlarına kadar ilerleyip karışıklık meydana getirip sanatı bile ortadan kaldırmayı düşünürler.
  • Dadaizmde, bilincin yönünü kaybetmiş bir kuşağın ümitsizliği ve isyanı vardır.

Dadaizmin Temsilcileri

  • Tristan Tzara,Jean Arp,Richard Hülsenbeck,Marcel Janco,Emmy Hennings

 

XIII-EGZİSTANSİYALİZM (VAROLUŞÇULUK)

İlk olarak Alman düşünür Martin Heidegger tarafından ortaya atılmış (1927), İkinci Dünya Savaşı yıllarında Fransız düşünür ve romancı  Sarte'nin benimsemesi ve edebiyata uygulaması ile bütün dünyada yaygınlaşmıştır.

İnsanın kendi değerlerini kendinin oluşturabileceğini; geleceğini yine kendisinin kurabileceğini savunan bir felsefe akımıdır.

Varoluşçuluk 4 temel fikri savunur:

  1. Varoluş her zaman tek ve bireyseldir. Bu görüş bilinç, tin, us ve düşünceye öncelik veren idealizm biçimlerinin karşıtıdır.
  2. Varoluş, öncelikle varoluş sorununu içinde taşır ve dolayısıyla varlık'ın anlamının araştırılmasını da içerir.
  3. Varoluş insanın içinden bir tanesini seçebileceği bir olanaklar bütünüdür. Bu görüş her türlü gerekirciliğin karşıtıdır.
  4. İnsanın önündeki olanaklar bütünü öteki insanlarla ve nesnelerle ilişkilerinden oluştuğundan varoluş her zaman bir "dünyada var olma"dır. Bir başka deyişle insan her zaman seçimini sınırlayan ve koşullandıran somut tarihsel bir durum içindedir.

***Varoluşçuluğun etkileri çağdaş kültürün çeşitli alanlarında görüldü. Yapıtlarda karakter yoktur, çeşitli durumlarla karşı karşıya kalmış insanlar vardır.

Kierkegaard'ı izleyen Franz Kafka, Das Schools, Şato, Der Prozess, Dava adlı eserlerinde insanın varoluşunu bir türlü ulaşamadığı istikrarlı, güvenli ve parlak bir gerçeklik arayışı olarak betimledi.

Çağdaş varoluşçuluğun özgün temaları, Sartre'ın oyunları ve romanlarında, Simone de Beauvoir'in yapıtlarında, Albert Camus'nün roman ve oyunlarında, özellikle de L'Homme Revolte (Başkaldıran İnsan) adlı denemesinde işlendi.

Egzistansiyalizmin Önemli temsilcileri

  • Jean Paul Sartre,  Andre Gide,   Albert Camus,   Franz Kafka

                                                                                                            Kaynaklar:

derskonum.com

onedebiyat.net

11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı ders kitapları..

Hazırlayan: Mustafa ŞAHİN EDEBİYAT

.
.KONU İLE İLGLİ ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA
EDEBİ AKIMLAR ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ PDF



2 Yorumlar

  1. Notlarınız harika. Elinize kolunuza sağlık. yalnız bazılarını indiremiyorum.

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederiz bazen bağlantı hataları oluyor . eksiklikleri düzeltmeye çalışıyoruz :

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk