VC-17 VİRÜSÜ,NASIL VAMPİR OLUNUR,VAMPİR GERÇEK Mİ

VC-17 VİRÜSÜ,NASIL VAMPİR OLUNUR,VAMPİR GERÇEK Mİ, VAMPİRLİK, VAMPİRİZM, ÖZGÜN YAZILAR, VC 17, C 17 VİRÜSÜ, 

             Vc-17 Virüsü  

Günümüzde vampirlik ve vampirizm ile ilgili bir sürü efsaneler ve masallar ileri sürülmüştür . Şimdilik bize en mantıklı ve doğru gelen hikaye  Vc-17 virüsüdür. Ama maalesef bu  tamamen halk tarafından oluşturulmuş bir efsanedir . Halk tarafından öyle benimsenmiştir ki gerçek gibi algılanmıştır.

Peki bu vampirlik denen VC-17 virüsü nedir ve neden bunca insan tarafından bu virüs vampirlik ile bir bütün haline getirmiştir ?

 

Vc-17 virüsü  doğada varolan  ve genellikle “Tarantula”ların kese bölümünde bulunan bir virüstür.

Bu virüse yakalanan kişilerde oluşan özellik genellikle şunlardır ; 

-Kan bir içecek haline bürünür ve kişi onu elde etmeye çalışır.

-Kaslarda ezilmeler meydana gelir ve laktik asit birikimi azalır, bundan dolayı yorulma hissi daha az hissedilir ve refleksler hızlanır.

-Vücutta alerjiler görülür

-Kişiliği olumsuz etkiler ve kişiyi asosyal bir hale sokar.

-Zihinsel gelişimi “olumlu” etkiler.

-Yanlış bilinen şeylerden birisi VC17′lilerin doğa üstü güçlere sahip olduğu düşüncesidir, ancak bu tamamen gerçek dışıdır.

CV-17 virüsünün oluşum süreci şöyledir ;

  

C17 virüsünün bir insana enjekte edilmesi ile birlikte vücuda girdiği anda ilk olarak mide genlerinde değişime yol açar.  Kısa bir süre içinde mide kan ile diğer maddeleri kolayca ayırt etmeye ve kanı direk olarak sindirmeden bağırsaklara göndermeye başlar. Mutasyona uğramış bağırsaklar ise gelen kanı hiç bir oynama yapmadan direk olarak vücuda verir. Eğer bu virüs vücutta var ise psikolojik açıdan kan içme arzusu gibi şeyler gerçekleşebilir.Hasta bu zaman içerisinde kan içerse yüzde yüz alınan kanın vücuda katkısı ile kişi yüksek miktarda enerjiye sahip olur.

 İnsanlarda alınan besinin çok çok küçük bir kısmı ancak kana dönüştürülebilir. Vücudunda serbestçe gezen iyonik kan sayesinde, kişi yüksek miktarda rejenerasyon yeteneğine sahip olur.

 Normal bir insanda 3 günde iyileşecek bir yara bu HASTALIĞA yakalanan kişilerde 5-6   saat sürer.  Kaslarda meydana gelen değişimle, laktik asit sentezi çok büyük oranda durur ve kişinin yorulma isteği azalır, kaslardaki sınır varyansının da kalkması ile kişi ortalama bir insandan dört ila 7 katlık bir güç fazlalığına sahip olduğu düşünülmektedir .

Bu virüsü vücudunda barındıran kişi enerji, hareketlilik ,inanılmaz hızlı rejenerasyon yeteneğine sahip olur ,  normal bir insanın yorulduğu şekilde yorulmazlar.

Bu virüsün çok kötü yan etkileri ve tehlikeleri de vardır. 

Bilinen yanlışlar :
*Beyaz, soğuk, soluk tenli değillerdir.Virüs ırk ayırt edemez.Zenci bir şahsa da bulaşabilir.
*Ölümsüzlük söz konusu değildir.Yalnızca Hücre bölünmeleri rejenerasyon hızları yüksek, zararlı besin alımı minimum seviyededir.
*Gözleri renk değiştirmez veya kırmızı değildir

*Zihin okuyamaz, kimseyi etki altına alamazlar
*Güneş ışığı onların cildini ELMAS GİBİ PARLATMAZ veya şiddetli yanma yapmaz.

Günümüzde bu konu ile ilgili birçok kitap yazılmıya , dizi ve filmler çekilmeye devam etmektedir , örnek olarak ;

-Alacakaranlık (Twilight)

-Blade

-Vampire Diaries (Vampir günlükleri)

-Vampire Academy

-The Originals

Dizi ve filmleri verilebilir .

Eğer bu yazıyı okuduktan sonra bu hastalığa karşı sempati beslemeye başladıysanız ,

Bu hastalığın gerçekleşme ihtimalinin 1000’de 1 olması , olsa bile herkese aynı göstermeyeceğini ve son olarak hiç birimizin Edward Cullen yada Bella Swan gibi olmayacağımızı bilmenizi isterim :D

Ozan Zeytünlü